| Dışarı çıktım. Mutluyum. Aptalca bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا في الخارج أنا سعيد لن أقوم بأي شيء أحمق |
| Aptalca bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بأي شيء غبي |
| İçinde tape gun(koli bandı) olan her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سوف أقوم بأي شيء لأستعمل مسدس للشريط اللاصق |
| Senin için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سوف أقوم بأي شيء علي القيام به لأجلك |
| - Bir şey "yaptığım" yok zaten. | Open Subtitles | إنتظر، إنتظر، إنتظر أنا لا "أقوم" بأي شيء |
| Bu evden hiç çıkmadım ve hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل ابدا لا تدعني أقوم بأي شيء أبداً |
| - Fark ettim ki oturup o hayret şeyleri anlayınca hiçbir şey yapmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | وقراءة كل تلك الأشياء المدهشة جعلني أدرك فحسب أنني لا أقوم بأي شيء |
| Senin hakkında hiçbir şey yapmayacağımı gerçekten düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل اعتقدت فعلا أنني لن أقوم بأي شيء حيالك ؟ |
| Hiç bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بأي شيء |
| Bon, cidden aptalca bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | (بون)، أنا حقًا لن أقوم بأي شيء غبيّ.. إنما.. (فيكي)؟ |
| Ve onu kurtarmak için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | و مستعدة أن أقوم بأي شيء لأنقذه |
| - Onun için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | . أقوم بأي شيء لأجله |
| Martin, senin için her şeyi yaparım, biliyorsun. | Open Subtitles | (مارتن) تعلم أني قد أقوم بأي شيء من أجلك. |
| Benim aslında pek bir şey yaptığım yok yani. | Open Subtitles | الأمر ليس كما لو أنني أقوم بأي شيء |
| Onunla bir şey yaptığım yok. | Open Subtitles | أنــا لا أقوم بأي شيء معه. |
| Herkesten ve her şeyden korktuğun için hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنكِ لا تدعني أقوم بأي شيء بعد الآن لانكِ تخافين من كل شخص وكل شيء، |
| Lütfen ona hiçbir şey yapmadığımı söyleyin. Hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | من فضلك أخبره أني لم أقوم بأي شيء |
| Sana zarar verecek hiçbir şey yapmayacağımı da biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم أني لن أقوم بأي شيء قد يؤذيك. |