| Senin yerinde olsam şimdi biraz daha pozitif olmayı düşünürdüm. | Open Subtitles | سأحاول أن أكون أكثر إيجابية بعض الشئ الآن لو كنت مكانك |
| ve umarım bunu daha pozitif ve üretken bir şeye çevirirsiniz. | TED | وأن تحوله لشيء أكثر إيجابية وفعالية. |
| ...işte bu yüzden, X-X yerine kadın genlerinin daha pozitif açılı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | "لذا بدلاً عن استخدام حرفي "اكس أظن أن جينات الإناث في ضوء أكثر إيجابية |
| Devamlı olarak ilişkilerini onarmaya çalışan çiftlerin evlilikleri çok daha olumlu görünüyor. | TED | هؤلاء هم الأزواج الذين يحاولون باستمرار إصلاح علاقاتهم، الذين يتوفرون على نظرة أكثر إيجابية لزواجهم. |
| Biraz daha olumlu bir ayrıntıyla bitirelim. | TED | دعونا نختم بملاحظة أكثر إيجابية قليلاً. |
| Bu tutumla işe başlayamazsın. daha olumlu yaklaşmalısın. | Open Subtitles | لا يمكنك المضي في ذلك بهذا الموقف يجب أن تكون أكثر إيجابية |
| Dostum hakkaten bu şeyler hakkında daha pozitif olmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | صاح , بصراحة... يجب أن تكون أكثر إيجابية حول هذه الأشياء , حسناً ؟ |
| ve daha pozitif olmuştur. | TED | و أكثر إيجابية. |
| - Biraz daha olumlu olamaz mısın? | Open Subtitles | هل يمكن أن نكون أكثر إيجابية حول هذا الأمر وأكثر دعما؟ |
| daha olumlu bir bakışla bunu bir daha canlandıracağız. | Open Subtitles | سنعيد تمثيل هذا إذاً بنتيجة أكثر إيجابية |
| Kötü değil... ama daha olumlu olması lazım. | Open Subtitles | هذا ليس سيئاً ولكن لابد أن يكون أكثر إيجابية |
| Fakat geriye gittiğimde neden yapmamam gerektiğini anlayabiliyorum; çünkü bugün yapmamak yapmaktan daha olumlu; ya da nasıl yapmam gerektiğini. | TED | ولكن عندما أعود، أستطيع فهم لماذا لا يجب أن أفعل ذلك. لأنه اليوم، أن لا تفعل ذلك هو أكثر إيجابية من فعله، أو كيف أفعل ذلك. |
| daha olumlu düşün. | Open Subtitles | يكون أكثر إيجابية |
| Javi, bence daha olumlu olmanın bir yolunu bulman gerek. | Open Subtitles | أتعلم يا (جافي) اعتقد أنك بحاجة لإيجاد طريقة لتكون أكثر إيجابية |