Bu, sıradan mühendisliğin üretmemize imkan verdiğinden çok daha karmaşık şeyler üretmemize imkan sağlıyor. | TED | وتسمح لنا بالقيام بأُمور أكثر تعقيداً بكثير مما تسمح لنا الهندسة الاعتيادية بانتاجه. |
Teoride evet edebiliriz ama hastalığın tespiti alkolün tespitinden çok daha karmaşık. | TED | نظرياً، نعم، لكن اختبار المرض أكثر تعقيداً بكثير من اختبار الكحول. |
İçindeki boşluğu bu şekilde gidereceksin sanıyorsun ama işin doğrusu bir can almak işleri çok daha karmaşık hâle getirir. | Open Subtitles | تعتقد أنّه سيوقف تلك العلامات الفارغة في روحك، ولكن الحقيقة هي، قتل حياة سيجعل الأمور أكثر تعقيداً بكثير. |
İşler tahmin ettiğimden daha karmaşık çıkmıştı. | Open Subtitles | كان كل شيء أكثر تعقيداً بكثير مما تصورت. |
Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz ama şeriflik, kötü adamları hapse tıkmaktan daha karışıktır. | Open Subtitles | ولكن هذه الوظيفة أكثر تعقيداً بكثير من مهمة اعتقال الأشرار |
İnsanoğlu çok daha karışıktır. | Open Subtitles | إعادة الإنسان... أكثر تعقيداً بكثير |
Fakat 1960'a geldiğimizde insanlar Raven'ın testini çok daha ileri bir düzeyde cevaplıyorlardı. | TED | ولكن في العام 1960، يمكن للناس انتقاد مصفوفات "الغراب" على مستوى أكثر تعقيداً بكثير. |
Aynalar bundan çok daha karmaşıktır. | Open Subtitles | المرايا أكثر تعقيداً بكثير مِنْ ذلك |
bu yolu daha karmaşık hale sokuyor! | Open Subtitles | أنظري الأمر ليس حول بيانات سطحيه فالعلاقات العائليه أكثر تعقيداً بكثير |
Bazı şeylerin daha karmaşık olduğunu buldu. | Open Subtitles | و وجدوا أن الأشياء أكثر تعقيداً بكثير. |
Bunun cevabı düşündüğünüzden daha karmaşık. | Open Subtitles | rlm; الجواب أكثر تعقيداً بكثير مما قد تظنون. |