| Eğer orada neler döndüğünü bilen birini bulabilirsek daha şanslı hissedeceğim. | Open Subtitles | سأشعر أني أكثر حظاً إن تمكّنا من إيجاد أيّ شخص هنا، يعلم بمَ كان يجري هناك |
| Ama kimse benden daha şanslı olamaz. | Open Subtitles | لكن لا يمكن أن يكون هناك من هو أكثر حظاً مني. |
| - Yaşadığına inanamıyorum, diğerlerinden daha şanslı. | Open Subtitles | لا أُصدّق أنها مازالت معنا، إنها أكثر حظاً بكثير من الآخرين. |
| Sadece daha şanslıyım. | Open Subtitles | أنا أكثر حظاً وحسب |
| Rhode Adası Devleti'nden daha şanslıyım. | Open Subtitles | أنا أكثر حظاً من ولاية (رود آيلاند) |
| Umarım diğer takım bizim olduğumuzdan daha şanslıdır. | Open Subtitles | فلنأمل أن تكون المجموعة الأخرى أكثر حظاً منا |
| - Şanslı bana. - Düşündüğünüzden daha şanslı olduğu kesin, belki. | Open Subtitles | يا لحظي أكثر حظاً مما تعتقدين ، ربما |
| Bu senin birçoğundan daha şanslı yapar. | Open Subtitles | وهذا يجعلك أكثر حظاً من الآخرين |
| O ise bazılarından daha şanslı. | Open Subtitles | و هو أكثر حظاً من البعض. |
| İnsanlar senin daha şanslı olduğunu anlattı. | Open Subtitles | ! الناس أخبروني بأنك كنت أكثر حظاً |
| - O zaman o benden daha şanslı. | Open Subtitles | ـ إذن فهو أكثر حظاً منى |
| O zaman o benden daha şanslı. | Open Subtitles | إذن فهو أكثر حظاً منى |
| Bay Reese, Lou kumarhane dışında çok daha şanslı. | Open Subtitles | ويا سيّد (ريس)، (لو) أكثر حظاً بكثير خارج أسوار الكازينو. |
| Linley'den daha şanslı. | Open Subtitles | أكثر حظاً من لينلي |
| Ama bazıları daha şanslı tabii. | Open Subtitles | طبعاً! والبعض أكثر حظاً. |
| Bunlardan daha şanslıyım. | Open Subtitles | أكثر حظاً منهم |
| Umarım diğerleri bizden daha şanslıdır. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون الآخرون أكثر حظاً منا |