| Kampüs hizmetlerinden biraz daha çöp poşeti buldum. | Open Subtitles | لدي المزيد من بعض أكياس القمامة من خدمات الحرم الجامعي |
| Bavul yerine çöp poşeti kullanan yetişkin bir kadın. | Open Subtitles | امرأة ناضجة تستخدم أكياس القمامة لأجل الأمتعة. |
| Ve ben eğitimi eğlendirici hale getirmeyi severim, bu yüzden yanında bol miktarda çöp torbası getir. | Open Subtitles | و أنا احب أن أجعل التعليم ممتعاً لذا أحضر الكثير من أكياس القمامة البلاستيكية |
| Daha sonra anladık ki benzin çöp torbalarını deliyormuş. | Open Subtitles | ثم اكتشفنا أن الوقود يتأكل أكياس القمامة |
| çöp torbaları, bakteri ve mantar patojenlerinin üreme yerleridir. | Open Subtitles | أكياس القمامة هي أرضية خصبة لمسببات الأمراض البكتيرية و الفطرية |
| Kesilmiş cesetler bu büyük çöp torbalarının içinde suya atılmış. | Open Subtitles | "هذه الجثث المبتورة تمّ حجبها بداخل أكياس القمامة السميكة هذه" |
| Doğru söylüyorsun. Sahip olduğun her şey mutfağımdaki çöp torbalarında. | Open Subtitles | تماماً كل شيء تملكينه في أكياس القمامة في مطبخي |
| Yarın Costco'dan daha fazla çöp poşeti almaz gerekecek. | Open Subtitles | أنت ستعمل الحاجة لالتقاط بعض أكثر أكياس القمامة من كوستكو غدا. |
| Sadece biraz çöp poşeti bulmalı ve kimse bir şey fark etmeden geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نحضر بعض أكياس القمامة" قبل أن ينتبه أي أحد" |
| - Biraz çöp poşeti al. | Open Subtitles | - أحصلي على بعض أكياس القمامة |
| Bayanlar, elinize bir çöp torbası alın. Baylar siz de süpürgeleri... | Open Subtitles | السيدات أكياس القمامة السادة الفرشاة |
| "Bütün büyük çöp torbaları..." "Büyük çöp torbası atmayın." | Open Subtitles | " جميع أكياس القمامة الكبيرة... . لا أكياس الكبيرة". |
| Susan çöp torbalarını, ve Bree endüstriyel güçlendirilmiş çözücü getirdi. | Open Subtitles | و أحضرت (سوزان) أكياس القمامة و أحضرت (بري) المذيب الصناعي |
| - çöp torbalarını bana taşıttaracaksın, değil mi? | Open Subtitles | هلا إخرجتي أكياس القمامة ، هل تفعلي؟ |
| Benim de koli bandına ihtiyacım var. Üç veya dört rulo kadar. Dayanıklı çöp torbaları da epey azaldı. | Open Subtitles | "وأنا بحاجةٍ للشريط اللاصق، 3 أو 4 طيّات وتنقصي أكياس القمامة المتينة" |
| Kesilmiş cesetler bu büyük çöp torbalarının içinde suya atılmış. | Open Subtitles | "هذه الجثث المبتورة تمّ حجبها بداخل أكياس القمامة السميكة هذه" |
| Ayrıca cinayetlerde kullanılan çöp torbalarında DNA'sı bulunmuştu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك ، لقد وجدوا حمضهُ النووي في واحدٍِ من أكياس القمامة يحوي جثتها - مهلاً ، مهلاً ، مهلاً - |
| Suyun üstünde yüzen onlarca... siyah plastik çöp torbasını da o esnada bulduk. | Open Subtitles | .. ذلك حين وجدنا مجموعة من أكياس القمامة السوداء تطفو فوق الماء |