| Neyse ki Belçika'dan gelmiş bir çiftle tanıştık bazen bir araya geliyoruz. | Open Subtitles | من حظنا لقد ألتقينا بزوجين جاءوا من البلجيك نراهم مابين كل حين |
| Evet, sohbet odasında tanıştık. | Open Subtitles | أجل بالتأكيد لقد ألتقينا في غرفة الدردشة |
| Alt komşun. Bu sabah tanışmıştık, hatırladın mı? | Open Subtitles | أسكن في الطابق السفلي ألتقينا في هذا الصباح ، أتذكر ؟ |
| Eric ilk tanıştığımızda bana kız kardeşim olup olmadığını sormuştun. | Open Subtitles | المرة الأولى التي ألتقينا بها سألتني أذا كان لدي أخت؟ |
| Birbirimize ait değiliz. Sadece tesadüfen karşılaştık. | Open Subtitles | نحن لا ننتمي إلى بعضنا البعض لقد ألتقينا عند النهر في أحد الأيام |
| tanıştığımız zaman bu konuda çok endişeli gibiydin. | Open Subtitles | عندما ألتقينا. كما لو انني قلق بشئ كهذا. |
| İlk tanıştığımızı sizi, inançsız bir paralı asker olarak görmüştüm. | Open Subtitles | حينما ألتقينا أول مرة , تصورتك عبارة عن مرتزق خائن |
| Bir oğlu var, eski bir bağımlı, ve biz AA'da tanıştık. | Open Subtitles | لديها أبن هي مدمنة سابقة ألتقينا في أجتماع مدمني الكحول |
| Mezuniyetten hemen sonra tanıştık ve üç hafta sonra nişanlandık. | Open Subtitles | ألتقينا بعد التخرج ، وخطبنا بعد 3 أسابيع |
| Her şeyi mahvetmeyelim. Daha yeni tanıştık. | Open Subtitles | لاتفسدى كل شئ ألتقينا منذ فترة قصيرة |
| Evet hepimiz kaderin ağlarını ördüğü o geceki dükkanda tanışmıştık. | Open Subtitles | أجـل، فـجميعنا ألتقينا في تـلـك الليلة المقدرة هناك في متجر المستلزمات. |
| Bu sabah tanışmıştık, hatırladın mı? | Open Subtitles | ألتقينا في هذا الصباح ، أتذكر؟ |
| Dört yıl önce bir konferansta tanışmıştık. | Open Subtitles | ألتقينا في مؤتمر قبل حوالي أربع سنوات. |
| Affedersin dedektif ben... İlk tanıştığımızda kim olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | المعذرة منك أيها المحقق لم أرحّب بك حين ألتقينا لأول مرة |
| Affedersin dedektif ben... İlk tanıştığımızda kim olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | المعذرة منك أيها المحقق لم أرحّب بك حين ألتقينا لأول مرة |
| Yeniden karşılaştık, ikinizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | أسف ها نحن ألتقينا مُجدداً أنني مصدومة لمعرفة أنكما صديقان |
| Sana pizza getirdim çünkü Pizza Salonu'nda tanıştığımız zaman .birbirimizin yaşlarını bilmiyorduk | Open Subtitles | أشتريت لك بيتزا لأنه عندما ألتقينا في محل البيتزا لم نعرف أعمار بعضنا |
| Daha yeni tanıştığımızı biliyorum ama gerçekten silahını almam lâzım. | Open Subtitles | مرحباً، أعلم أننا ألتقينا للتو لكن أن بحاجة لإستعارة سلاحك. |
| Tamam bakalım, surf yaparken tanışmış olsak? | Open Subtitles | حسناً، ماذا لو كنا ألتقينا في ركوب للأمواج؟ |
| İlk karşılaştığımızda, yukarıda neler olup bittiğini anladığımda gezegenimizdeki anlaşmazlıkların çok manasız geleceğini söylemiştin. | Open Subtitles | عندما ألتقينا أولاً مره أخبرتَني ان القضايا بين أممِ كوكبِي ستبْدو تافه عندما أكتشف ما يحدث بالأعلى |
| Keşke faklı koşullar altında tanışsaydık. | Open Subtitles | أنا فقط أتمنى لو أننا ألتقينا تحت ظروف مختلفة |
| En son görüşmemizden bu yana bir yıldan fazla bir zaman geçti. | Open Subtitles | مضى أكثر من عام منذ آخر مرة ألتقينا فيها |
| Tanışıyor muyuz? | Open Subtitles | هل سبق ان ألتقينا ؟ |
| tanıştığımızdan beri, aynısını benim için de yapmaya çalıştınız ve bu sefer tamamen başarısız oldunuz. | Open Subtitles | منذ أن ألتقينا وأنتِ بذلتِ مجهوداً لكي تفعلي نفس الشيء معي لكنكِ فشلتِ تماماً في ذلك |
| Tamam, peki. Geçen hafta içki içmek için buluştuk. | Open Subtitles | حسناً ، لقد ألتقينا على شرب الشراب الأسبوع الماضي |
| Bir yerlerde karşılaşmış olabiliriz. | Open Subtitles | أتعلمين؟ رُبما ألتقينا في مكان ما. |