| Evet, ben polisim. Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim. | Open Subtitles | نعم ، أنا شرطي جاء إلى هنا للقبض على المجرمين أمثالكِ |
| İyi insanlar gördün ama onun gibi insanlar, Senin gibi insanları kullanırlar. | Open Subtitles | أنتِ ترين الخبر في الناس والناس أمثالها تستغل الناس أمثالكِ.. |
| Senin gibi sürtüklerin nasıl benzetilebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | سأريكِ كيف يضرب جنود البحرية العاهرات أمثالكِ |
| Öyle yerler, Sizin gibi insanların umutlarını sömürmek için kuruluyor. | Open Subtitles | أماكن مثل تلك أعدّت للإفتراس على آمال أناس من أمثالكِ |
| Sizin gibi zayıf sürtükler devamlı benimle alay ederdi. | Open Subtitles | السافلات النحيفات أمثالكِ تعودوا على السخرية منى دائماً |
| Sizin gibiler etrafımızda olmazsa kötü adamları toplumdan uzak tutuyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إننا نضع الأشرار بالسجن لو إستطعنا مُفاداة الأشخاص أمثالكِ. |
| Herkesi kendin gibi ahlaksız mı sandın? | Open Subtitles | واخرجيها من منزلي الأن أنا لا أريد التعرف على أمثالكِ |
| Evet, körü körüne başkalarını takip eden çılgın insanlar, bazılarının da Senin gibi olduğu söylenebilir. | Open Subtitles | لذا، أجل لربما سيجادلكِ أحدهم ، بأنّكِ و أمثالكِ أنتم المجانين . ممن يتبعون الآخرين بلا بصيرة |
| Hayır, Senin gibi suçluların güvenilmez olması. | Open Subtitles | لا، لأن المجرمين أمثالكِ لا يمكن ائتمانهم |
| - Senin gibi kızlarda her zaman işe yarar. | Open Subtitles | دائما ما تنجح من الفتيات أمثالكِ |
| Genellikle Senin gibi insanları okulumuza kabul etmeyiz. | Open Subtitles | -نحن عادةً لا ندع أمثالكِ يدخلون مدرستنا |
| Senin gibi tahsilli aşağılık insanların kıçlarını yalayarak. | Open Subtitles | بواسطة لعق مؤخرات المتعلمين أمثالكِ! بواسطة لعق مؤخرات المتعلمين أمثالكِ! |
| Ekibim Senin gibi yetenekli insanlara yardım etme konusunda uzmandır. | Open Subtitles | ... مجموعتي تتخصص في مساعدة أمثالكِ ممن لديهم هبات |
| Ekibim Senin gibi yetenekli insanlara yardım etme konusunda uzmandır. | Open Subtitles | ... مجموعتي تتخصص في مساعدة أمثالكِ ممن لديهم هبات |
| Sizin gibi, azimli ve başarılı insanların hayatı karmaşık olur detayları beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | الناجحون القياديون أمثالكِ لديهمحياةمعقّدة.. ولكن الأسباب التفصيلية ليست من شأني |
| Havalimanı bu mekânları kiralama inceliğini gösterdiği için Sizin gibi turistlere seyahat rehberliği önerebiliyoruz. | Open Subtitles | ولكن المطار تفضل علينا بتأجيره لنا هذه المساحة كي نتمكن من تقديم المساعدة للمسافرين أمثالكِ |
| Sizin gibi insanlar sayesinde müziğim evsiz kalmıyor. | Open Subtitles | إنهم الكفلاء أمثالكِ الذين يمنحون بيتاً لموسيقاي |
| Hayır, sen çorba peşinde koşuyorsun. Senin gibiler beni hasta ediyor. | Open Subtitles | لا ، أنتِ تبحثين عن السبق الصحفي أمثالكِ يثيرون اشمئزازي |
| Orada kat görevlisiydim. Fakat sanırım sizin gibiler bizleri hiç fark etmiyor. | Open Subtitles | كنت خادمة هناك، لكن أعتقد أن أمثالكِ لا يرون أمثالي |
| - Senin gibiler mi, Elaine? | Open Subtitles | الناس أمثالكِ (إيلين)؟ |
| Herkesi kendin gibi ahlaksız mı sandın? | Open Subtitles | أنا لا أريد التعرف على أمثالكِ |