| Tara, küçük bir şey. Dün düğününde konfeti var mıydı? | Open Subtitles | هناك أمر صغير, هل تضعون قصاصات في زفافكم؟ |
| Yaptığım küçük bir şey var. Bebekleri her zaman güldürür. | Open Subtitles | لديّ أمر صغير أقوم به يجعل الرضع يبتسمون. |
| Otobüs kazası denilen küçük bir şey yüzünden. | Open Subtitles | نتيجة أمر صغير يسمى حادثة حافلة |
| Annen için küçük bir şey ve onu bile yapamıyor musun? | Open Subtitles | أمر صغير لأمك ولا تستطيعين فعله ؟ |
| Bir şey daha var. Ufak bir şey. | Open Subtitles | هناك أمر صغير اخر |
| "Ufak bir şey." Arkadaşlarımı kullanmak mı yani? | Open Subtitles | "أمر صغير واحد" أتعنين خيانة اصدقائي؟ |
| Pekâlâ, küçük bir şey. | Open Subtitles | حسناً، حسناً إنه أمر صغير |
| Benim için yapabileceğin küçük bir şey var Charlie. | Open Subtitles | أتعلم يا (تشارلي)؟ هنالك أمر صغير يُمكنك فعله من أجلي. |
| - Abby, hazır buradayken, küçük bir şey var. | Open Subtitles | -أبي) هنالك أمر صغير بما أنني هنا) |
| - küçük bir şey var ufacık, küçücük. | Open Subtitles | -كان هناك أمر صغير ... أنا... مجرّد... |
| küçük bir şey. | Open Subtitles | مجرد أمر صغير |