| Eğer affetmeye karar vermeseydim şu anda olduğum bir hayata sahip olamazdım. | Open Subtitles | ولو لم أقرر المسامحة، فلم أكن لأحصل على الحياة التي أملكها الآن. |
| sahip olduğum tepedeki rakiplerini yıkamadığın sürece de alamayacaksın. | Open Subtitles | ولن تفعل حتى تلام بتلك المباريات الكبيرة التى أملكها |
| Yahudi olduğum için üstüme tükürebilirsiniz ama şimdi bende olana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | وتبصق على عبائّتي اليهودية كلّ هذا لأنى أستثمر أموالى التى أملكها |
| Zaten bende olan bir albüme para harcayamayız. | Open Subtitles | نحن لا يمكن أن نصرف المال على سيديات أنا أملكها |
| Bu elimdeki ona ait tek resim. | TED | وهذه هي الصورة الوحيدة التي أملكها لها. |
| Sakinleş. Parasını hâlâ ödüyorum. elimde bir tek o var. | Open Subtitles | إهدأ مازلتُ أدفع ثمنها إلى الآن إنها الوحيدة التي أملكها |
| Bir sanatçıyı başkalarının gözünde sanatçı yapan niteliğe sahip değilim. | Open Subtitles | مايجعل.. الفنان فناناً برأي العالم هو خصلة معينة لا أملكها ، هذا هو الأمر |
| Bazen sahip olmadığım şeylerin hayalini kurmuyor değilim. | Open Subtitles | لا أُنكرُ أن هناك أوقات أفكر فيها بالأمور التي لا أملكها |
| Hepsine sahip olacaktım. | Open Subtitles | كنت أملكها كلها كنت أملك ستيريو عالي الجوده |
| Bu herhalde sahip olduğum en değerli şeylerden biri ve senin olmasını istiyorum. | Open Subtitles | هذا على الأرجح واحداً من أكثر الأشياء أهمية التي أملكها و أريدك أن تحصل عليه. |
| Herkes l doğdu hangi güç hatırlatmak için, ve sahip hangi Ben o. | Open Subtitles | لأذكّر الجميع بالقوة التي كنت أمتلكها حين ولدت و التي أملكها |
| Ama sende, ve bunu bir daha asla söylemem, bende olmayan bir güç var. | Open Subtitles | ولكن أنت, ولن أكرر ذلك لديك نقطة قوة لا أملكها |
| Bu kampüs Casanova'sı, onu geri kazanmak gibi bir şey düşünüyorsa şunu bil ki, mühim şahsiyet onun tapusu hâlâ bende. | Open Subtitles | لذا إن كان هذا الرجل المغري من الجامعة فكر بأن يغريها لتعود إليه مجددا أيها المهم؟ أنا ما زلت أملكها |
| Soruları olan bir oda dolusu basın mensubu var ama bende cevaplar yok. | Open Subtitles | ثمّة حجرة مكتظة بالصحفيين يتطلعون لأجوبة لا أملكها |
| Sende zor karaları verecek cesaret yok ama bende var. | Open Subtitles | لا تملكين الشجاعة لإتخاذ الخيارات الصعبة, أنا أملكها |
| elimdeki gücün bir gÖsterisini dünyaya sunacağım. | Open Subtitles | سأقدَم عرضاً للعالم بخصوص القوَة الَتي أملكها |
| - Ver. Kader beni, elimdeki bütün paranın da yardımıyla... saygıdeğer IV. | Open Subtitles | هكذا القدر, مع لعض المساعده من آخر سنتات أملكها,وضعني |
| Sanırım elimde olmayan aletler yüzünden. Korkarım sadece eşarpla idare edeceksin. | Open Subtitles | حسنا بسبب الأدوات التى أملكها انا خائف ان تترك ندوبا |
| Sırlar sadece bana ait, ama sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | الأسرار التى أملكها وحدى والتى سأخبرك بها |
| sahibi olduğum bir su değirmeninde hidro dönüşüm de yapıyorum. | TED | ولدي محوّل طاقة مائية في طاحونة مائية أملكها. |
| Benim de hiç param yok. Para, para... | Open Subtitles | أموال التكاليف لا أملكها. |