"أنا أكره ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • Bundan nefret ediyorum
        
    • Bundan nefret ederim
        
    • ben nefret ediyorum
        
    Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles كأنهم يريدونك أن تستمع إليها في هذا الترتيب. أنا أكره ذلك. أكره ذلك النظام اللعين.
    Bana gülümseme Davis. Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles لا تقم بالإبتسام لي ، ٌ ديفيس ٌ أنا أكره ذلك
    Şimdi buradasın, ama gideceğini biliyorum ve Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles إنني أكره هذا الجزء أنت مازلت هنا , لكني أعرف انك مغادر , أنا أكره ذلك
    Bundan nefret ederim. Çeviri: jubafitano. Sezon 4, Bölüm 3; Open Subtitles أنا أكره ذلك الحلقة الثالثة بعنوان أصابع النقانق المدخنة
    Ama ben nefret ediyorum. Open Subtitles ولكن أنا أكره ذلك.
    - Bundan nefret ediyorum, Murk. - "Bu" derken tam olarak neyi kastediyorsunuz majesteleri? Open Subtitles أنا أكره ذلك يا مورك وماذا يكون ذلك بالضبط يا صاحب القداسة
    Bundan nefret ediyorum, çünkü sona ereceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أكره ذلك لأنى أعلم أنه سوف يذهب بعيداً
    Zeus falan gibi davranıyor. Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles هو يترف وكأنه كبير آلهة اليونان أنا أكره ذلك
    Kayıtlarda bulunması açısından ve kimse de sormadığına göre... Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles حسن ، للعلم بالشيء ، ودون أن يسألني أحد عن رأيي ، أنا أكره ذلك
    Bundan nefret ediyorum, çünkü kimin vakti ziyan oldu? Open Subtitles وأنت تعرف لماذا؟ أنا أكره ذلك ، لأن الوقت الذي يحصل المهدرة؟
    Evlendikten sonra kocaların utanmaz olduklarını ve karılarının yanında geğirdiklerini biliyorum ve ben Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles أعرف بعد الزواج عندما يصبح الأزواج وقحين يتجشأون أمام زوجاتهم و أنا أكره ذلك
    Siktimin sivrisinekleri. Tanrım. Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles الحشرات اللعينة ، اللعنة أنا أكره ذلك الهُراء
    Şimdi senin evin boşalınca ilgileneceğin kimse kalmadı ya, ...işte sen de bütün o ilgini bana yoğunlaştırıyorsun, ...ve ben Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles حسناً، أصبحتِ الآن في عشٍّ خالٍ لذا تصبّين كلّ اهتمامكِ عليّ، و أنا... أكره ذلك لذا...
    Bundan nefret ediyorum. İtiraf ediyorum ki bende biraz böyle biriydim eskiden, hayatımın görsel bir anısını yakalama ve saklamanın ve o tür bir insan olmamanın en iyi yolunun "Evet, o konser harikaydı. I konseri gerçekten çok sevdim." dedirtecek anıyı tetiklemeye yetecek olan sadece o bir saniyeyi çekmek olduğuna karar verdim. TED أنا أكره ذلك. أنا أعترف بأنني كنت ذلك الشخص من قبل، في السابق، لقد قررت أن أفضل طريقة بالنسبة لي لا تزال التقاط والحفاظ على ذاكرة بصرية لحياتي ولا أكون ذلك الشخص،الذي يقوم فقط بتسجيل الثواني الواحدة التي تسمح لي لاسترجاع تلك الذاكرة، "نعم، كان هذا حفل مذهلا. لقد أحببت حقيقة ذلك الحفل. "
    Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles إنه فظيع، أنا أكره ذلك
    Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles انه يقرص خدى و أنا أكره ذلك
    Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles إنها .. أنا أكره ذلك
    Tanrım, Bundan nefret ediyorum. Open Subtitles يا إلهي, أنا أكره ذلك
    - Bundan nefret ederim. Open Subtitles - أنا أكره ذلك.
    Bundan nefret ederim. Open Subtitles أنا أكره ذلك.
    Şahsen ben nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus