"أنا على علم" - Traduction Arabe en Turc

• farkındayım
• haberdarım
• yaratacağını biliyorum

Ben rizikonun farkındayım, Tom. Ama öyle veya böyle, elimiz kolumuz ona bağlı.
أنا على علم بالمخاطر يا توم ولكن عليك أن تتقبل انه سيعمل معنا

Bunları yapmak için daha uygun bir zaman olabileceğinin farkındayım.
أنا على علم أنه يوجد فرصة أخرى لعمل كل ذلك

Etrafımızı saran bir gizem olduğunun farkındayım, bu yüzden de tesadüfler, önseziler, duygular, hayaller, doğanın gücü ve sihir hakkında yazıyorum.
أنا على علم ويقظة بالسر والغموض من حولنا لذلك أكتب عن الأحداث، المشاعر، الأحلام، قوى الطبيعة، السحر

Söyleyeceğim şeylerin Grand Canyon'dan daha derin... çukurlar açacağının farkındayım.
أنا على علم بما أود قوله خلق مصداقية اوسع من الوادي الكبير

Faziletlerinden ve kusurlarından haberdarım.
أنا على علم بمهاراته وإخفاقاته

- Bunun farkındayım. - İyi de, ben Jerry Gallo değilim.
ــ أنا على علم بذلك ــ أنا لست جيري غالو

Burayı kurmaya yardım ettiğin gerçeğinin farkındayım.
و أنا على علم تماماً بحقيقة أنك ساعدت في بناء هذا المكان

Bunun farkındayım, ama ne halde olduğunu görüyorsun ve de halletmem gereken acil meseleler var.
أنا على علم بهذا , ولكن يمكنك ملاحظه ماهي عليه وهناك امور عاجله يجب ان أقوم بها

Kadınlar üstündeki etkimin farkındayım.
أنا على علم بالتأثير الذي أملكه على النساء.

Bakın, size iyi bir örnek teşkil etmediğimin farkındayım ama bu şeyleri kullanmak için çok gençsiniz.
إسمعا، أنا على علم أنني لا أكون دائما خبر مثال لكنكما صغيرتان جدا لتلعبا بهذه الأمور

Yaptığın bütün kötü şeylerin hepsinin zaten farkındayım ve bunları sana karşı kullanmamayı öğrendim.
حسناً أنا على علم بكل الأشياء السيئه التى فعلتها وأنا أتعلم أن لا أحملها ضدك

Max, bu tatilin zor geçeceğinin farkındayım.
‎ماكس أنا على علم بأن موسم العطل ‎هذا سيكون صعبا

Seksüel çekimin kişilerarası önlemlerinin, popüler subjektif ölçek sıralamasının farkındayım.
أنا على علم بالسلم الشائع الذي يقيّم بطريقة غير موضوعية الحسابات الشخصية للجاذبية الجنسية

Hatta Avrupa Havacılık Birliği ve CIA ile de. farkındayım. Onlar kurallara göre hareket etmek zorundalar ama ben değilim.
ومع الإتحاد الأوروبي للطيران ووكالة المخابرات، أنا على علم بذلك

Sorumsuzca hareket ettiğinin farkındayım ama uyuşturucu karteli mi?
أنا على علم بأن انها تم اللعب السريع وفضفاضة، لكن كارتل المخدرات؟

Acınası görünüyorum. farkındayım.
. أنا أبدو مثيرة للشفقة . أنا على علم بذلك

Bunun farkındayım ve bu yüzden bütün önlemleri alıyorum.
أنا على علم بذلك ونحن متخذين جُّل إحتياطاتنا

Talihimin oldukça farkındayım, için rahat olsun.
أنا على علم تماماً بثروتي الصغيرة أؤكد لكِ ذلك

John'un 12.sokakta olduğunun farkındayım.
الآن ، أنا على علم تام بأن مطعم جون فى الشارع 12

Cleander'ın sana olan ilgisinden haberdarım.
أنا على علم بمشاعر كلياندر حيالك

Ayın sorun yaratacağını biliyorum bu yüzden onu yakında çözeceğim.
أنا على علم بمشكلة القمر وأنا في صدد أيجاد حل لها