| Ayarla. Konuş. konuşmuyorum! | Open Subtitles | اصلح هذا رايموند أنا لا أتكلم ، لا تتكلموا معي بعد الآن |
| 'Kapa çeneni ve kaybol. Sigara içenlerle konuşmuyorum.' | Open Subtitles | إخرس, واغرب عني أنا لا أتكلم مع المدخنين |
| İnsanlar beni incittiğinde bunun hakkında konuşmam. | Open Subtitles | عندما عندما يجرحني الأشخاص ، أنا لا أتكلم حوله ، انا |
| Ben insanlarla konuşmam. Bence gitmelisin. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم مع اي شخص, أعتقد بأنك يجب أن تذهب |
| Sınavda başarısız olmaktan veya basketbol maçını kaybetmekten bahsetmiyorum. | TED | أنا لا أتكلم عن الفشل في امتحان وخسارة مبارة لكرة السلّة |
| Buna benzeyen telefonlar tasarlamaktan bahsetmiyorum, ve buna benzeyen mimari tasarlamayida dusunmuyorum. | TED | أنا لا أتكلم عن تصميم هواتف مشابهة لهذه ولا أنظر إالى التصميم المعماري محاكاة لهذا |
| Portekizceyi iyi konuşamıyorum bu yüzden, en iyi seçeneğim bu değil. | Open Subtitles | حقاً أنا لا أتكلم البرتغالية, إذا هذا ليس أفضل إحتمال. |
| Bak Dash, uzaylılarla konuşmuyorum, onlar benimle konuşuyor! | Open Subtitles | ,انظر، داش أنا لا أتكلم مع الفضائيين هم من يتكلمون معي |
| Onunla konuşmuyorum bile ama bana ne yapacağımı söylüyor. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم معه، لكنه لا يزال يقول لي ما يجب القيام به. |
| Tabii ki, deneyime dayalı konuşmuyorum. | TED | بطبيعة الحال أنا لا أتكلم عن خبرة. |
| Seninle bu şekilde konuşmuyorum ve sen de konuşmazsan... memnun olurum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم معك بهذه الطريقة و سأكون شاكرا إذا ... إذا لم تتكلم معي بهذه الطريقة |
| -O'Neill adına konuşmuyorum. -Söylediğin şey doğru. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم بإسم أونيل ما تقولة حقيقي |
| Ben konuşmam. Siz devam edin. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم كثيرا يمكنك مواصلة القراءة |
| Ben de genellikle geri zekalılarla konuşmam. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم في العادة مع معوق |
| Penisimi erkeklerle konuşmam. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم بشأن قضيبي مع رجال آخرين |
| Reklamcılıktaki stereotiplerin geri tepmesindense bahsetmiyorum bile, ki bu ele alınması gereken oldukça gerçek bir şey. | TED | أنا لا أتكلم حتى عن ثورة الإعلانات المبتذلة، وهو أمر يجب الحديث عنه. |
| Ben Charles'tan bahsetmiyorum. Bizden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عن تشارليز , انا أتكلم عنا نحن |
| Burada bir yüzünde Miki Fare, diğerinde Donald Duck olan lanet olasıca beyaz çoraplardan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عن عمل مرح مع ميكى ماوس على جانب و دونالد داك على الآخر |
| Olay şu ki, sosyetik değilim, Fransıca konuşamıyorum, ...daha önce hiç kendi giysi tasarımcım olmadı. | Open Subtitles | الشيء هو، وأنا لا الفاخرة، أنا لا أتكلم الفرنسية، لم يسبق لي أن يمتلك مصمم فستان في حياتي. |
| Almanca konuşamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم الألمانية. |