| Hayır Rangerlar, bunu kabul edemem. Zordon bunu kabul etmezdi. | Open Subtitles | أنا لا أقبل ذلك أيها المغامرون وزوردان لم يكن سيقبله |
| İyilik kabul edemem. 5,000 pesetada anlaşalım. | Open Subtitles | أنا لا أقبل إحساناً من أحد . أطلب 5000 بيزيتا |
| Ben bunu kabul edemem. | Open Subtitles | لذا لايوجد أي رجل أو امرأة من اليمن قد يعمل لدينا أنا لا أقبل هذا |
| Size bir şey söyleyeceğim: Amerika'nın ekonomik yapısını, toplumsal ilişkilerini ve hükmeden fikirlerini kabul etmiyorum. | TED | سوف آتي مباشرة وأخبركم بشيء أنا لا أقبل بالمؤسسة الاقتصادية، والعلاقات الاجتماعية أو الأفكار التي تحكم أمريكا |
| Benim, her kelimeyi en az yüz defa, tekrar tekrar yazmaya olan dayanılmaz isteğime karşı yaptığın bu Katolik yorumunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بتفسيرك الكاثوليكي لوسواسي القهري بضرورة كتابة كل كلمة مئة مرة |
| Bunu kabul etmiyorum. Mükemmel olmadığını söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنا لا أقبل ذلك أنت لا تستطيع أن تقول أنه لم يكن ممتازاً |
| - Mütevaziliğe hakkı vardı. - Mütevaziliği kabul etmem. | Open Subtitles | بما يمكنه أن يتحمل بسخاء أنا لا أقبل السخاء |
| Bunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل هذا لا يمكنك المغادرة |
| Bunda utanç olduğunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل أن هناك أي عيب في هذا. |
| Bunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل هذا |
| Kesinlikle kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل هذا |
| Bu düşünceyi kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أعرف, أنا لا أقبل هذا |
| Hayır, bunu kabul edemem. Hiçbir zaman. | Open Subtitles | لا، أنا لا أقبل ذلك، أبداً |
| Bunu kabul edemem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل ذلك. |
| Bunu kabul etmiyorum. Bu aptal kehanetlerin yüzlerce yorumu olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بهذا هذه النبوءات يُمكن أن تترجم بمائة طريقة |
| Bilmiyorum ama sana bir şey söyleyeceğim. Hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرف، لكنِّي سأُخبرك بأمر واحد أنا لا أقبل "لا" كجواب |
| Sadece himayeni kabul etmiyorum yardım etmen için yalvarıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل فقط الوصاية خاصتك انا اتوسل لمساعدتك. |
| Sadece himayeni kabul etmiyorum yardım etmen için yalvarıyorum. | Open Subtitles | أكملي. أنا لا أقبل فقط الوصاية خاصتك انا اتوسل لمساعدتك. |
| İsimsiz ve yüzü olmayan kimliği belirsiz bir adamın, güvencesini kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل أي ضمانات من رجل مجهول الهوية بدون اسم ولا وجه |
| Bunu geri alabilirsin. İstifanı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | يمكنك أخذ هذا مرة أخرى أنا لا أقبل استقالتك |
| Ben kredi kartı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أقبل البطاقات الإئتمانية |
| Beni onaylamayan bir beyefendiden içki kabul etmem. | Open Subtitles | أنا لا أقبل المشروبات من السادة المعترضين. |