| Buraya tartışma dinlemeye gelmedim. | Open Subtitles | أوه , أنا لم آتِ الى هنا لكي أستمع الى هذا الجدل |
| Seni desteklemeye gelmedim süper star. Buraya gitmen gerektiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا لتزكيتك أيها النجم اللامع، قدمت لها لأخبرك بأن تنطلق إلى السماء راحلاً |
| - Buraya boşa atmaya gelmedim ben. - Hayır. Hayır, hayır. | Open Subtitles | ــ أنا لم آتِ هنا لأهدر وقتي ــ لا، لا |
| Buraya kendimi cezalandırmak için gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا كي أعاقب نفسي |
| Bilmeni isterim ki randevunu batırmaya gelmedim. | Open Subtitles | عليك معرفة ذلك أنا لم آتِ لأفسد موعدك |
| - Callisto, buraya bunun için gelmedim. | Open Subtitles | (كاليستو)، أنا لم آتِ إلى هنا من أجل هذا |
| Ben yalnız gelmedim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أنا لم آتِ وحدي |
| Ben ızgara için gelmedim . | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا للتكلم |
| Buraya tartışmaya gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا للجدال |
| Bunları konuşmaya gelmedim... | Open Subtitles | - للدفاع عن... - أنا لم آتِ إلى هُنا للتحدّث عن... |
| Buraya cezalandırılmak için gelmedim. | Open Subtitles | .أنا لم آتِ إلي هنا كي أُعاقب |
| Buraya Tanık'ı öldürmek için gelmedim. | Open Subtitles | "أنا لم آتِ إلى هنا لأقتل "الشاهد |
| Buraya Tanık'ı öldürmek için gelmedim. | Open Subtitles | "أنا لم آتِ إلى هنا لأقتل "الشّاهد |
| Buraya Görüntü gibi olmaya gelmedim. Buraya onun yerini almaya geldim. | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا لأكون مثل (الوهج) |
| Buraya Hamid'i uzmanlarınızdan daha hızlı konuşturabileceğimi söylemek için gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتِ إلى هنا لأخبرك بأنّي ... أقدر على جعل ( حميد ) يتجاوب . أسرع من مقدرة خبرائك |
| Sadece çorba getirmek için gelmedim, D. | Open Subtitles | أنا لم آتِ لأقدم لك الحساء (فحسب (دي |