| Şey, bunun çok önemli olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | حسنا، أنا لم أفكر هو كان مهم. هي كانت فقط بنت. |
| Şey, gerçekten birini vurmak isteyeceğini düşünmedim. | Open Subtitles | لماذا؟ حسناً، أنا لم أفكر ذلك أردت حقاً أَن تضربى أي شخص |
| Shakespeare yedi yaşında? Ben hiç düşünmemiştim. | TED | شكسبير في السابعة؟ أنا لم أفكر في ذلك قط. |
| Biliyor musun... şu ana dek, pek çok şey hakkında düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلمين، أنا لم أفكر في الكثير من الأشياء حتى الآن. |
| Ölümü hiç düşünmüyorum. Kaderim önceden yazılmış. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بالموت أبداً، لقد خططت لموتي فعلاً |
| Dürüst olmak gerekirse, sizi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لأكون صريح معك. أنا لم أفكر بك. |
| Tamam, gördüğünüz gibi iyice düşünmeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | طيب، ט اضحة، أنا لم أفكر بما فيه الكفاية. |
| Bunların hiç birini düşünmedim. Bence sen harika bir kızsın. | Open Subtitles | أنا لم أفكر في أي من هذه الأشياء, أنا أعتقد أنكي فتاة لطيفة. |
| Ben benimkiler hakkında hiç böyle düşünmedim. | Open Subtitles | نعم، أنا لم أفكر حقا عن الألغام من هذا القبيل. |
| Hayır ama beni, bir elbise askısıyla yapacağını da düşünmedim. | Open Subtitles | لا، ولكن بعد ذلك مرة أخرى، أنا لم أفكر أنها تريد تقطيع لي بوو مع شماعات معطف. |
| Onu daha düşünmedim ama bulacağım, söz. | Open Subtitles | أنا لم أفكر في ذلك حتى الآن، ولكنني سوف يجد لنفسه مكانا، وأنا أقسم. |
| Hayır, hiç böyle düşünmedim. Sen de böyle düşünmemelisin. | Open Subtitles | لا، أنا لم أفكر يوماً في ذلك ولا يفترض بك التفكير في ذلك |
| Etrafta polislerin olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر أبداً بأن تكون الشرطة بالجوار |
| Sana iş bulmamı takdir ettiğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر قدرت بأن أحصل على ذلك الشغل. |
| - Biliyor musun bu şekilde düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر في الأمر على هذا النحو. أنت على حق. أنت على حق. |
| Henüz elmaslarla ne yapacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بعد ما سأفعله بالماس حتي الآن |
| Seninle tanışana kadar bu şekilde düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بهذه الطريقة حيال الموضوع إلى أن قابلتك |
| Hiçbir şey düşünmüyorum. Kafam karışık, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لم أفكر بأي شيئ أنا مرتبكة فحسب |
| Ben onu hiç düşünmüyorum hem de hiç. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بها مطلقا |
| - Aslında bunu düşünmeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | أنا، أنا لم أفكر بهذا الشأن حقيقة. |
| Onu bile düşünmeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | أنا لم أفكر حتى عنها. |