Eminim içeri girenlerin yerini alacaklar buna çok minnettar olacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ التجار الذين يحلون محلهم سيكونون شاكرين للغاية |
Ayrıca ondan çıkan gazların, bizi uykumuzda bizi öldüreceğine de Eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكّد أنّ الأدخنة من هذه ستقتلنا و نحن نيام. |
Eğer diğerleriyle el sıkışıyorsa, Eminim iyi bir nedeni vardır. | Open Subtitles | إن كان يصافح في "الآخرين" أنا متأكّد أنّ له أسبابه |
Bir kaç tane taşıdığına Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ لديك كمّيةً جيّدةً من هؤلاء |
Hayır, onların planının benim gerçekten işbirliği yapmam için gerçekten o hapları yutmam olduğuna oldukça Eminim. | Open Subtitles | لا، أنا متأكّد أنّ خطتهم في الواقع هي إرغامي على تناول الحبوب |
Sana söylemediyse Eminim geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | إن لم يكن قد أخبركَ، أنا متأكّد أنّ لديه سبباً |
Eminim ki vergi veren insanların parasını harcamanın daha iyi yollarını bulursunuz. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ بإستطاعتهم التفكير في طرق أفضل لدفع أموال الضرائب |
Eminim pek çok sevimli oğlan bu koridorları arşınlamıştır. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ هناكَ العديد من الأولاد الجميلين قد مشوا من هذه الصالة |
Hapishanedeki şöhretimin efsanevi seviyeye ulaştığına Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ سمعتي في السجن وصلت لأبعاد أسطورية ليس حقًا |
Bakın, yaklaşıyorsam bana söylemek zorunda olduğunuzdan gayet Eminim. | Open Subtitles | اسمعا أنا متأكّد أنّ عليكما إخباري إن اقتربتُ |
Eminim o koruma canıma okuyacaktı. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ ذلك الحارس كان يضمر الشرّ لي هبوط موفّق |
dediğimizi düşünün. Beni ikna etmişlerdi. Eminim içinizde benim gibi olanlarınız vardır. 'En yeni, en iyi; avuç içi bilgisayar!' | TED | أتعلمون، لقد أقنعوني. أنا متأكّد أنّ البعض منكم كانوا مثلي -- آخر و أروع أمر على الإطلاق هو PalmPilot. |
Eminim herşey yoluna girecek. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ كل شيء سيكون على ما يرام |
Bu konuda tecrübeniz vardır, Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ لديك خبرة بهذا. |
Eminim, bu konuda tecrübelisinizdir. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ لديك خبرة بهذا. |
Eminim karın seni görmek isteyecektir. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ زوجتك تود رؤيتك |
Bunun çok basit bir açıklaması vardır, Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ هناك تفسير سهل لهذا |
Eminim ustanın sadece biraz aklı karışık. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ السيّد مشوّش فقط. |
Alt kattaki hediye dükkânında Lamby'nin bir kuzeni olduğuna Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنّ (لامي) لديه قريب بمحل الهدايا بالأسفل |
Garsonların normal yemekler yediklerine oldukça Eminim Dan. | Open Subtitles | كلا، أنا متأكّد أنّ النادلات يتناولن الطعام العادي، يا (دان) |