| Hatta geçen kış Kızım ve ben, çocukların istediği şekilde yapılan bir buz pistinde kaydık. | TED | وقد تزلجت أنا وابنتي على ساحة التزلج الجديدة التي أُنشئت بناءً على طلب الأطفال في فصل الشتاء الماضي. |
| İnanın, Kızım ve ben bir gün onunla tanışmayı çok isteriz. | Open Subtitles | كما تعلمين، أنا وابنتي نرغب بزيارتها يوماً ما |
| Kızım ve ben uzun zamandır, konuşmuyoruz, Bay Buchanan. | Open Subtitles | أنا وابنتي لم نتحدث لبعض الوقت |
| Hanımefendi, ben ve kızım River Bank'den gelen herkesi ağırlamaktan mutluluk duyarız. | Open Subtitles | سيدتي، أنا وابنتي استُقبِلنا هنا مثل عائلة منذ أن قدمنا إلى هنا. |
| Tamam bak, ben ve kızım Orlandoya taşınıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، أسمعي ، أنا وابنتي سوف ننتقل لأيرلندا |
| Kızımı ve beni evden atan sürtük sendin demek | Open Subtitles | هذا جزائكِ لأنكِ طردتني أنا وابنتي من منزلي، أيتها العاهرة |
| Memur bey, kızım... Kızım ve ben yasadışı uyuşturucu bulunduruyoruz. | Open Subtitles | أنا وابنتي في حوزتنا مخدرات غير شرعية |
| Kızım ve ben bir seri katille yaşamak için ülkenin yarısını geçip Tibet'e gitmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نذهب أنا وابنتي الى أخر البلاد حيث التبت *يظن أن التبت داخل أمريكا* للعيش مع قاتلة متسلسلة |
| Kızım ve ben dolaba saklandık. | Open Subtitles | أنا وابنتي اختبأنا في الخزانة. |
| Sadece Kızım ve ben varız. | Open Subtitles | أنا وابنتي فقط هنا |
| Erin, Kızım ve ben sana hayatlarımızı borçluyuz. | Open Subtitles | إيرين) أنا وابنتي ندين لكم بحياتنا) |
| Bir sahnede ben ve kızım dans ediyoruz. | Open Subtitles | في الفصل الاول أنا وابنتي رقصنا |
| Ülkenin her yerini sadece ben ve kızım ile gezerdim... "Rock and Roll Hall of Fame" de ara verirdim... | Open Subtitles | كنت سأقود في أرجاء المدينة، أنا وابنتي وحسب ونعرج على "صالة مشاهير الروك آند رول". |
| Kızımı ve beni öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد كانوا يحاولون قتلنا أنا وابنتي. |