| Artık bundan eminim. Ve seninle olmayı her şeyden çok istiyorum. | Open Subtitles | أنا واثقة من هذا، وأريد البقاء معك أكثر من أي شيء. |
| Dharma, bunu sormaktan dolayı pişmanlık duyacağıma eminim, neden bi duşakabin kuruyorsun. | Open Subtitles | دارما , أنا واثقة أني سأندم لسؤالكِ هذا ولكن لماذا تضعين دش |
| eminim ki bu silahla ikinci bir vuruşun öldürdüğünden haberin vardır.. | Open Subtitles | أنا واثقة أنك تعي أن طلقة ثانية من هذا السلاح ستقتل |
| eminim sen biliyorsundur. Neden ve ne olduğunu bilmeden bununla başa çıkmaya uğraşıyorsun. | Open Subtitles | أنا واثقة انك تعرف بالفعل لأتك تحس بالشيئ دون أن تعرف ما هو |
| Ah, Zuko. bu kadar dramatik olma. eminim babam seni orada görmek ister. | Open Subtitles | زوكو لا تكن حساساً إلى هذه الدرجة أنا واثقة أن أبي يرغب بحضورك |
| eminim ki gelecek yıl Lord Septimus bizimle olacaktır Bay Carter. | Open Subtitles | العام القادم ,سيد كارتر أنا واثقة أن اللور سيبتيموس سيكون معنا |
| Yüzbaşı Brown, eminim ki komşumuz olarak, ...demiryolunun Cranford'un sonu olacağı düşüncesine katılırsınız. | Open Subtitles | كابتن براون ,أنا واثقة بأنك كجار لنا ستوافقني أن القطار سيكون نهاية كرانفورد؟ |
| eminim mutlu olurlar efendim, ve ben de büyük bir memnuniyet duyarım. | Open Subtitles | أنا واثقة أنهم سيكونون سعيدين بالاستغناء عنيّ وسأكون في غاية السرور بحضوري |
| İngiltere'de kalabilirdin. eminim orada yapacağın çok daha fazla şey vardır. | Open Subtitles | كان بإمكانك البقاء في إنجلترا أنا واثقة أن هناك الكثير لتفعله |
| eminim ki daha önceden, bilirsin işte, mercimek fırına verilmiş. | Open Subtitles | أنا واثقة أنهما إعتادا على ، تعلمين عمل فطائر الوافل |
| eminim iyi geçireceğin bir kaç yılın ardından güneşi görmene izin verirler. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه بعد سنوات من حسن السلوك، سيتركونك ترين الشمس ثانية. |
| Eğer gerçek katili taklit ediyorsan eminim bu olayı da biliyorsundur. | Open Subtitles | أنا واثقة أنك درست الجريمة إن كنت تريد التشبه بالقاتل الحقيقي. |
| Onu bir daha görmeyeceğime eminim, ...ama ne olmuş yani? | Open Subtitles | أنا واثقة أنني لن أراه مجدداً ، ولكن لا يهم |
| Evet, rutini de odur zaten. Bunu herkesin bildiğinden eminim. | Open Subtitles | نعم، هذا هو روتينها، أنا واثقة أن الجميع يعرف ذلك |
| eminim adınız bir kere duyuldu mu daha fazla müşteriniz olur. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه حالما يذيع صيت المكان فسوف تحظى بزبائن أكثر |
| Kocan ve diğerleri şu an onu arıyor. Her şeyin yoluna gireceğinden eminim. | Open Subtitles | زوجكِ والآخرين يبحثون عنها، أنا واثقة أنّ كل شيء سيكون على ما يرام |
| Ve ben de eminim ki anayasal haklarımı çiğnemekten sizi dava edebilirim! | Open Subtitles | و أنا واثقة أنه يمكنني أن أقاضيك . لتعديك على حقوقي المدنية |
| eminim karşısına yine yılların davası çıkınca bu onu saklandığı yerden çıkarır. | Open Subtitles | أنا واثقة من أن محاكمة مصيرية أخرى قد تغريه للخروج من مخبئه. |
| Eğer internetten izliyorsanız eminim o kadar da korkunç değildir. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه غير مخيف إن كان على شبكة الويب |
| - Cevapların o sayılarda olduğu Kesin. - Ama somut bir şey yok. | Open Subtitles | أنا واثقة أنّ السرّ بالأعداد، لكن لا شيء ملموس عدا ذلك |
| Eminin bunun kadar korkunç bir şey yapmak üzeresin. | Open Subtitles | أنا واثقة من أنك تنوي أن تفعل شيئا فظيعاً على أي حال. |
| eminim yaptığın düzeltmeler iyidir. | Open Subtitles | أنا واثقة أن المقاطع لا بأس بها |
| Kendime güvenim tam' diye hissettim.'' dedi. Doğru şekilde değer biçilmek çok önemli. | TED | أعرف ما أفعل. أنا واثقة من نفسي." أن تقيّم نفسك جيداً شيء ٌمهم للغاية. |