Ama sevgili oğlu Devdas' dan haber yok, ne acı. | Open Subtitles | لكن ألا توجد أنباء عن ابنه الغالي (ديفدس)؟ كم هذا محزن |
Nero'dan haber var mı? | Open Subtitles | أي أنباء عن " نيرو " ؟ |
Binbaşı'dan haber var mı? | Open Subtitles | أيّ أنباء عن (ميجور)؟ |
Kennedy seçenekleri düşünürken krizin tekrar yükseldiği haberini aldı. | Open Subtitles | ،بينما كان كينيدي يدرس الخيارات المتاحة وصلته أنباء عن تأزم الموقف مرة أخرى |
Yardıma ihtiyacı olduğu haberini getirdim. Heaven's Eye'da asilerin sembolünü gördük. | Open Subtitles | كلا، لكن لديّ أنباء عن حاجته. |
- Tamam, pekala. Böylesi daha iyi. - bir haber var mı? | Open Subtitles | هذا يكفي جيد لنبدأ هل هناك أنباء عن المسير ؟ |
Edwards'dan haber yok mu? | Open Subtitles | و لا توجد أنباء عن (إدواردز)؟ |
- Hayır. Yardıma ihtiyacı olduğu haberini getirdim. | Open Subtitles | كلا، لكن لديّ أنباء عن حاجته. |
Simon, bir haber var İspanyol filosu yaklaşıyor. | Open Subtitles | سيمون، هناك أنباء عن اقتراب أسطول اسباني |
- O işle ilgili bir haber var mı, Başbakan? | Open Subtitles | -أيّ أنباء عن تلك الوظيفة، يا دولة الرئيس؟ |