| Göğüs boşluğuna bir çeşit tüp yerleştiriyor ve kalp kasını çıkarıyor. | Open Subtitles | أدخل أنبوباً من نوعٍ ما في تجويف الصدر و أستخرج القلب |
| Yeterli oksijen alamıyorsun, o yüzden akciğerlerine bir tüp yerleştireceğiz. | Open Subtitles | أنت تعاني من نقص في الأكسجين لذلك سندخل أنبوباً إلى رئتيك مباشرة |
| Telleri vidalamak zorunda değil hatta çelik bir boru da kullanmayabilir ve bunları yapmazsa tamamiyle güvenli bir hale gelebilir ama bomba ölümcül olmaz. | Open Subtitles | ليس عليه أن يستخدم أغطية خيطية وليس عليه أن يستخدم حتّى أنبوباً فولاذياً وسوف تكون |
| Her nasılsa damlatan bir boru melekler varken onların işini bozabiliyor. | Open Subtitles | من الغريب كيف أنّ أنبوباً يسرّب أفسد عمل الكائنات السامية |
| Eğer hastanın karın ağrısı başlarsa ağrı geçmeden arkasına tüpü yerleştirin ve karın ağrısı olan diğer herkesi test edin. | Open Subtitles | إن شعرت بألم في بطنها فأدخلوا أنبوباً في مؤخرتها قبل أن يختفي وافحصوا كل الآخرين الذين يشكون من آلام بطنية |
| Pekala, şimdi buraya bir hortum bağlayacağım ve sen de iyi olacaksın. | Open Subtitles | حسناً، سأضع أنبوباً هنا، و ستكون بخير تماماً. |
| Anestezi olmadan kimseye entübasyon yapamam. | Open Subtitles | أجل، أنا لم أُدخل أنبوباً في أحد منذ أيام الدراسة |
| Burnunuzdan içeri ufak bir tüp sokup midenize kadar indireceğiz. | Open Subtitles | سندخل أنبوباً صغيراً عبر أنفك ومنهُ إلى معدتك |
| Mesela bana göre bir tarikat sana jöle dolu bir tüp satıp içinde annenin olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | و كتاب هذا المقرر غالي الثمن حسناً كمثال سأقول أن الجماعه المتطرفة ستبيعك أنبوباً مليئاً بالهلام |
| Solunum yolunu açıp tüp takmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نؤمّن مجرى الهواء هذا و ندخل لها أنبوباً |
| Üç saatte bir tüp bitiriyorum. | Open Subtitles | استهلك أنبوباً حوالي كلّ ثلاث ساعات |
| Solunumun durdu, biz de seni ameliyata alıp boğazına tüp taktık. | Open Subtitles | ووضعنا أنبوباً في حلقكِ لمساعدتكِ على التنفس لا ، لا! |
| Bu bir kazaydı. Kazara mı endotrakeal tüp yuttu? | Open Subtitles | هل قامَ عرضاً بإبتلاع أنبوباً في حلقه؟ |
| Ne? - Onun bir boru mu yoksa baseball sopası mı ya da başka bir şey mi olduğunu anlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكتشف إن كان أنبوباً معدنياً أو مضرب بيسبول أو شيئاً آخر. |
| Bence kırık dişler, maktulün boğazına bir boru ya da huni sokulduğunun işareti. | Open Subtitles | أفترض أنّ الأسنان المتكسرة توحي أن أنبوباً أو قُمعاً قد أُدخل عنوة إلى حلق الضحية. |
| boru döşemiyoruz. Şiirden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نمدد أنبوباً نحن نتحدث عن الشعر |
| boru tıkanmış olabilir, New York'ta da olurdu. | Open Subtitles | يبدو مثل أنبوباً مسدوداً يحدث هذا فى "نيويورك" طوال الوقت |
| Birkaç kişi balta ya da boru gibi bir şeyle adamın canına okumuş. | Open Subtitles | يبدو أنه قد تعرض لضرب مبرح على أيدي بضع أشخاص... مستخدمين فأساً أو أنبوباً معدنياً. |
| Göğüs tüpü takıp ne tür zararlarla uğraştığımızı görmek için veriler almalıyız. | Open Subtitles | للصدر أنبوباً نضع أن ينبغي الفحوصات من المزيد ونجري أمامنا الذي الضرر نوع لنعرف |
| Sağ taraftan soluk sesi alamıyorum. Biri göğüs tüpü hazırlasın. | Open Subtitles | لا يوجد صوت تنفس في الجهة اليمنى فليحضر أحدكم أنبوباً للصدر |
| Pekala, şimdi buraya bir hortum bağlayacağım ve sen de iyi olacaksın. | Open Subtitles | حسناً، سأضع أنبوباً هنا، و ستكون بخير تماماً. |