| Sen ve kocan yarışmaları av bölgesi gibi kullanıyordunuz. | Open Subtitles | إذًا، أنتِ وزوجكِ إستعملتم المسابقة كأرض صيد |
| Sen ve kocan çok iyi insanlara benziyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ تبدوان أناساً طيبين |
| Dinle.. Sen ve kocan.. o kaçırdı seni ben değil | Open Subtitles | ما رأيكِ بهذا إذاً؟ أنتِ وزوجكِ الجديد. |
| Ya da Siz ve kocanız bir tatile çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | أو ربما أنتِ وزوجكِ يمكن أن تذهبوا بعيداً في عطلة؟ |
| Siz ve kocanız kötü günler mi geçiriyordunuz? | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ عانيتم كثيراً؟ |
| Sizi ve eşinizi izliyordum ve bilmenizi isterim ki şu an neler hissettiğinizi anlıyorum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أراقبكِ أنتِ وزوجكِ وأريدكِ أن تعلمي بأنني أفهم ما الذي تشعرين به الآن |
| Sanki senin ve kocanın yapmadığı bir şeymiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تتصرّفين كما لو أنّ هذا... شيء لا تمارسينه أنتِ وزوجكِ. |
| Sen ve kocan gelmeyi düsünür müsünüz? | Open Subtitles | هل تودان أنتِ وزوجكِ القدوم؟ |
| Sen ve kocan gelmeyi düşünür müsünüz? | Open Subtitles | هل تودان أنتِ وزوجكِ القدوم؟ |
| Siz ve kocanız Derek, sonraki yakın akrabanız olarak yazılmışsınız. | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ (ديريك)، مُصنفين كأقارب؟ |
| Merhaba, Bayan DeMarco , Ben Leslie Knope , sizin hakkınızda gazetede bir duyuru gördüm ve sizi ve eşinizi bu özel günde ziyaret etmek istedim. | Open Subtitles | مرحباً، سيدة (ديماركو) معكِ ليزلي نوب)، ولقد رأينا إعلانكم في الجريدة) ونرغب أن نمنحكما هذه الهدية أنتِ وزوجكِ بمناسبة هذا اليوم |
| Butch'un tabletinde senin ve kocanın fotoğraflarını bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا صوركِ أنتِ وزوجكِ على لوح (بوتش) الإلكتروني. |