| Bill, Jack'in ne yapmaya çalıştığını anlamamın sebebi sensin. | Open Subtitles | بيل .. أنت السبب الذى جعلنى أكتشف ما الذى كان يفعله |
| İçmeye başlamamın ilk sebebi sensin! | Open Subtitles | أنت السبب الذي جعلني أبدأ باحتساء الكحول أصلاً |
| Beatrice'in ıstırabının ve pek çok kişinin lanetinin gerçek sebebi sensin. | Open Subtitles | أنت السبب الحقيقي في معانات بياتريس ومعانات آخرين كثر |
| Herkesin bu gece burada toplanma nedeni sensin. Konuşmanı duymalılar. | Open Subtitles | .أنت السبب لقدوم الجميع هنا الليلة إنّهم بحاجةٍ لسماعك تتحدث |
| Özür dilerim. Bunu yapamam, üzgünüm. Sorun sen değilsin. | Open Subtitles | انا اسفه، لا أستطيع فعل هذا أنا أسفه ,ليس أنت السبب |
| Sakın bunun için rahibeleri suçlama. Bu utancın sebebi sensin. | Open Subtitles | إياك أن تجرؤي على لوم الراهبات على هذا، أنت السبب في هذا العار |
| Yüzümde her gün bir gülümsemeyle uyanmamın sebebi sensin. | Open Subtitles | أنت السبب فى رسم الإبتسامة على وجهى كل صباح. |
| Çocukken bende, sihir ekipmanların vardı, sihirbazlığa başlamamın sebebi sensin. | Open Subtitles | لقد كان عندي أداوتك السحرية عندما كنت طفلاً أنت السبب في كوني ساحراً |
| Biyoloji dersinde kukla ameliyat etmemizin sebebi sensin demek. | Open Subtitles | إذن أنت السبب الذي جعلنا نُشَرِّح دمية في حصّة العلوم اليوم |
| Aslında korunmaya ihtiyacım olmasının sebebi sensin. | Open Subtitles | أنت السبب الذي جعلني أحتاج للحماية من البداية |
| Zenciler hep geç kalır denmesinin sebebi sensin. | Open Subtitles | أنت السبب وراء القول بأن السود، يتأخرون دوماً. |
| Araba kullanamamamın nedeni sensin. | Open Subtitles | حسنا، أنت السبب فى كونى لا أستطيع القيادة0 |
| İkinci bir şansı hak etmesinin tek nedeni sensin. | Open Subtitles | أنت السبب لماذا الحصول على انها فرصة ثانية. |
| - Benimle ilgilenmediğinden. - Sorun sen değilsin, ben sadece... | Open Subtitles | لأنك لست مهتم بي لم تكوني أنت السبب |
| Tüm bu felaketler senin suçun. | Open Subtitles | وكل هذه التراجيديا أنت السبب فيها |
| Demek bu bok kuyusunda sıkışıp kalmamın sebebi sendin. | Open Subtitles | إذن أنت السبب أنني مُعلق هنا في تلك حفرة القذارة |
| Oscar Wilde. Ona âşık olmamın yegâne sebebi sizsiniz. | Open Subtitles | أوسكار وايلد، أنت السبب لجعلي أقع في حبه |
| Bütün bu zaman boyunca çocuğumuzun olmamasının nedeninin ben olduğumu düşündürdün ama aslında Bunu sen önlüyormuşsun. | Open Subtitles | كل هذه الفترة جعلتني أظن أنا السبب في عدم إنجاب الأطفال بينما كنت أنت السبب |
| Hayatım değişmek üzere mi ve sebebi sen misin bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إن كانت حياتي ستتغير وإن كنت أنت السبب |
| Ailenin soyunu devam ettiren sen kaldın. | Open Subtitles | أنت السبب الوحيد في إستمرار العائلة |
| Hyde, bizim bu saçma sapan şeyleri yapmamızın nedeni sendin. | Open Subtitles | هايد, أنت السبب في أننا نفعل هذا الأمور الغبية وعديمة الإحساس |
| Zaten tüm gün oturuyorum. Bunu senin yüzünden yapıyoruz, o yüzden git başka bir yerde dikil. | Open Subtitles | أنت السبب في هذا الإجتماع ،إذهب وقف في مكان آخر |
| Bitkisel hayatta olup da tekerlekli sandalyede oluşunun sorumlusu sensin. | Open Subtitles | أنت السبب في في الحالة التي وصل إليها، لذلك يجب أن تتجشم المشقـة وتعتني به. |
| Komediye başlama sebebim sensin. | Open Subtitles | أنت السبب في دخولي عالم الكوميديا |