| Mermi kovanlarının hepsi incelendi. O silahları asla bulamayacağız. Tam profesyonel işi, Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | جعلنا قسم المقذافية يفحص كل الرصاصات لن نرى أبداً المسدسات,لقد كان محترفاً للغاية,أنت تضيع وقتك |
| - Ayrıca Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | بالاضافة, أنت تضيع وقتك, تلك الاشياء مزيفة |
| Onların direncini zayıflattım ve bu arada bu işin başarılı olabileceğine dair hiçbir inançları yoktu, bana "Zamanını boşa harcıyorsun. Kızın hakkında çok üzgünüz." | TED | ارهقتهم، ولم يكن لديهم أمل في نجاح هذا الدواء، وحاولوا أن يقولوا لي: "أنت تضيع وقتك فحسب |
| Böyle boş şeylerle Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك دائماً على الأشياء بلا فائدة |
| Hayır. Ben... Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تضيع وقتك لا يمكنني أن أتحدث الآن |
| Vaktini harcıyorsun Urich. Görülecek bir şey yok. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك يا اريش لا يوجد شيئا تراه هنا |
| - Zamanını harcıyorsun, bu o değil. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك, ان هذا الشخص ليس منهم |
| Boşa zaman harcıyorsun, bana tekrar sorarsan aynı şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك , سأخبرك بما أخبرتك إياه سابقاً |
| Zamanını boşa harcıyorsun. Sana bilgi vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك أنا لن أزودك بأى معلومات |
| Direnerek Zamanını boşa harcıyorsun | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك في المقاومة |
| Zamanını boşa harcıyorsun. Asla görmeyecekler. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك لن يرونا أبداً |
| Zamanını boşa harcıyorsun, patlak gözlü. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك يا رجل |
| - Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | . أنت تضيع وقتك |
| Onunla konuşarak Zamanını boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك بالتحدث معه |
| Vaktini boşa harcıyorsun. Yeni bir takıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك نحن بحاجة لفريق جديد |
| Hayır, JT unut gitsin, tamam mı? Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | (لا , إنسي الامر يا (جي تي أنت تضيع وقتك |
| Sana ait olmayanları almaya çalışıyorsun. Vaktini harcıyorsun. | Open Subtitles | توقف عن محاولة أخذ ما ليس لك أنت تضيع وقتك |
| Bak, güven bana, burada Vaktini harcıyorsun. | Open Subtitles | ثق بى أنت تضيع وقتك هبائا هنا |
| Ohh, biliyorum. "Zamanını harcıyorsun Joe" diyeceksin ama bahse var mısın? | Open Subtitles | أوه , أعلم بأنك ستقول ( أنت تضيع وقتك يا جو) هل تريد أن تراهن على ذلك |
| Bu okunabilir değil. Zamanını harcıyorsun. | Open Subtitles | إنه غير مقروء أنت تضيع وقتك |
| Şimdi sen şu aptallıkla Boşa zaman harcıyorsun. | Open Subtitles | والآن أنت تضيع وقتك بهذه الحماقة |
| Zamanini bosa harciyorsun. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتك |