"أنت تفهم" - Traduction Arabe en Turc

• anlıyor musun
• anlıyorsun
• Anladın mı
• biliyorsunuz
• anlıyor musunuz
• anla
• bilirsin
• Anlarsın ya

Mahalleliler, sırayla sevgilinin üzerinden geçer. anlıyor musun?
و سأجعل أولاد المنطقة يستخدمون صديقتك و أنت تفهم ما الذى أعنيه ؟

Hapisten bedava çıkış kartının ne anlama geldiğini anlıyorsun değil mi?
أنت تفهم ما معنى البطاقة المجانية التي ستخرجك من السجن، صحيح؟

Hiçbir şey beni durduramaz. Bunu anlıyorsun, değil mi?
ولن يوقفنى أحد أنت تفهم ذلك، أليس كذلك ؟

Anladın mı? Ne olursa olsun asla pes etme.
أنت تفهم بأن مهما يحدث ، لا يجب عليك الأستسلام أبداً

Bunu yapan adamları da kolay bulamazsınız. Sizde biliyorsunuz, Bay Mitchell.
أنت لا تحصل على العديد منن الرجال كهذا أنت تفهم ما أعني سيد ميتسيل

Güçlü bir bünyesi var anlıyor musunuz?
تفضل بالجلوس يا أبتي ان لديه بنية جسدية قوية أنت تفهم ذلك ؟

Güvenli uçuş bölgesinden sapmadan uçmanın, pilotlar için ne kadar önemli olduğunu anlıyor musun ?
أنت تفهم بأنه من المهم أن لا يخطي الطيارون في مناطق الطيران المتفق عليها ؟

Seni işin içine katıyorum. Bu bir anlamda benim güzel yönümü yansıtıyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
إن أحضرتك , سينعكس هذا علي أنت تفهم ما أعنيه؟

Artık dikkatli olmamız gerek, anlıyor musun?
أنت تفهم أنّه عليك أن تكون حذرا الآن ، أنت تعرف؟

Şirketler Kongresini bombalamayı ve insanları öldürmeyi anlıyor musun yani?
أنت تفهم تفجير كونجرس الشركات وقتل الناس ؟

anlıyorsun, değil mi?
أنت تفهم هذا، أليس كذلك؟ ليس هناك حل أخر.

Ben böyle söylemezdim. Bence sen kadınları çoğu erkekten daha iyi anlıyorsun.
لا أريد قول ذلك, أنت تفهم المرأة أفضل من أغلب الرجال.

Neden emir komuta zincirimiz olduğunu anlıyorsun, değil mi?
أنت تفهم الحكمة من التسلسل القيادي، أليس كذلك؟

Anladın mı?
أنت تفهم إذاً , عندما تريد ذلك

Şimdi Anladın mı kardeşimin Tanrı'nın Eli katili olduğunu nasıl bildiğimi?
أذاً أنت تفهم الأن لماذا أعرف أن أخى هو القاتل المسمى " يد الله " ؟

Anladın mı?
أنت تفهم ذلك، على الرغم من هذا

Bunun bir polis meselesi olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
أنت تفهم أن هذا من إختصاص الشرطة، أليس كذلك؟

Mekaniklerini ve nasıl yapıldıklarını anlıyor musunuz?
إذًا أنت تفهم ميكانيكيتهم وكيف تمت هندستهم؟

Bir polis olduğumu anla. Senin gibileri hapse atarım.
أنت تفهم بأنني شُرطية، أنا من يقبض على أمثالك

Kör kütük sarfoş olup bir adamla evlenmek nasıl birşeydir bilirsin değil mi?
أنت تفهم كيف يكون الحال عندما تسكر تماماً وتتزوج رجلاً, أليس كذلك؟

Anlarsın ya, bunu üreten firmayla anlaşmamız var.
أنت تفهم أن هناك أمور مرتبة مع الموزع نأخذ الخليط السيء من عنده