George, şuan New York Mets'in yeni scout başkanına bakıyorsun. | Open Subtitles | جورج، أنت تنظر إلى رئيس الكشافة الجديد لـ نيويورك ميتس. |
Hayır. Şu an Güney Kutbu'ndaki tek su bükücüye bakıyorsun. | Open Subtitles | لا, أنت تنظر إلى مُخضعة الماء الوحيدة في القطب الجنوبي. |
Sen benim mükemmel evime bakıyorsun. Ben de o karanlık şeye! | Open Subtitles | أنت تنظر إلى بيتي العظيم وأنا أنظر إلى ذاك الشيء المظلم |
Bir endüstri lazerine bakıyorsunuz, sıradışı bir ışık gönderiyor, doğası bilinmiyor. | Open Subtitles | أنت تنظر الى ليزر صطناعى بضوء غير عادى غير موجود بالطبيعة |
Şu an ona bakıyorsun, ve şimdi de onun uzaklaştığını görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إليها و الآن أنت تنظر إليها و هي تغادر |
Şu anda dünyanın ilk, zamanda yolculuk yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
Şu an dünyanın ilk zaman yolculuğu yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
Bulutlardaki şekillere bakıyorsun ve onları bir şeylere benzetmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أشكال الغيوم وأنت تحاول تحويلها إلى شيء |
Yanlış tarafa bakıyorsun. Her zaman hayatı zor hale getirir. | Open Subtitles | أنت تنظر في الإتجاه الخاطئ دائماً ما يجعل الحياة صعبة |
Sanki bana doldurulması gereken boş bir yermişim gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | .. أنت تنظر إلي و كأنك أنت تنظر إلي و كأنك تخبرني بأنني أحتاجك لتملأني و كأنني فارغة |
Tersten bakıyorsun. Bu 20. yüzyılın zaman makinesi. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى الوراء، هذا آلة الزمن للقرن العشرون |
Hayır, ayakkabılarına bakıyorsun. Yukarıya bak. Göz teması kur. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى حذائك عليك النظر للاعلى والنظر بالعيون |
O yüzden bana öyle bakıyorsun, çünkü Baby D'yi bilmiyorsun. | Open Subtitles | لهذا أنت تنظر إلي لأنك لا تعرف الطفله دي |
Ama bazen bana hayatta olmamı istemezmiş gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | و لكن أحيانا أنت تنظر لى كما لو كنت تتمنى أننى لست هنا |
Bence bu her şeyi mahvetti. 35 sene hapse mahkum edilmiş birine bakıyorsunuz. | Open Subtitles | أظن أن هذا يفسد كل شيء أنت تنظر إلى عقوبة تتراوح بين 35 |
Geçen yıl, 2013'te verdiğimizin resmine bakıyorsunuz. | TED | أنت تنظر لصورة لجائزة منحناها السنة الماضية، 2013. |
Bir milyarın üzerindeki Çin'e bakıyorsunuz ve dünyadaki ve Çin'deki en büyük şehri görebilirsiniz, fakat onun ismini bilmiyorsunuz. | TED | أنت تنظر إلى مايفوق المليار في الصين، بإمكانك أن ترى أن أكبر مدن العالم هي الصين، ولكنك لا تعرف اسمها. |
Mulder'ın kaçırılmasından önce Pasifik kuzeybatıdaki UFO aktivesini görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى نشاط الجسم الغريب في المنطقة الشمالية الغربية المحيط الهادي فقط قبل إختطاف مولدر. |
Benim depomu kalıcı konaklama yeri olarak falan mı görüyorsun? | Open Subtitles | .. إذن أنت تنظر لمساحة التخزين الخاصة بي كوضع سكني دائم أم ماذا ؟ |
Sana yardımcı olayım. karşında gördüklerin John Reilly ve Tommy Marcano. | Open Subtitles | أتركنى أساعدك قليلآ أنت تنظر الى جون رايلى و تومى ماركانو |
Görsele bakarsınız ve görürsünüz ve sonra bırakırsınız. | TED | أنت تنظر إلى الصورة و ترى ذلك , ثم تترك كل الأمر كله. |