| "Oh,niye anlamıyorsun?" Git şimdi ölene kadar beraber olalım Çok güzelsin. | Open Subtitles | لماذا لا تفهم ؟ إبعد الآن أنت جميلة حتى يفرقنا الموت | 
| - Evet. Ve sen de Çok güzelsin. | Open Subtitles | نعم ، و أنت جميلة ألم أخبرك ذلك من قبل ؟ | 
| Elbette sevgilim. Çok güzelsin, yumuşaksın ve baş edilebilirsin. | Open Subtitles | بالطبع يا حبيبتي ، أنت جميلة وناعمة وسهلة القياد | 
| Çok aktrist ve şarkıcı gördüm. Sen güzelsin. | Open Subtitles | أناأرىالعديدمنالمغنياتوالممثلات، أنت جميلة فعلا | 
| Böylece Sen güzel görüneceksin, değil mi ya? | Open Subtitles | لكي تبدين أنت جميلة أليس كذلك؟ | 
| Sana bu akşam Çok güzel olduğunu söyledim mi? | Open Subtitles | أمور شبابية، هل أخبرتك كم أنت جميلة الليلة ؟ | 
| Ve sen Çok güzelsin. | Open Subtitles | لقد أعتدت بأن أكون عصبي. أنت جميلة للغاية. | 
| Televizyonda Çok güzelsin ama tenin çok daha güzelmiş. | Open Subtitles | أنت جميلة جداً في التّلفاز لكن أيضاً جميلة أكثر في الطّبيعة | 
| Güvendesin. Çok güzelsin. Bana sarı pum-pum arabamı hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت جميلة جداً تذكرينى بسيارتى البوم بوم الصفراء | 
| Çok güzelsin. Bana sarı pum-pum arabamı hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت جميلة جداً تذكرينى بسيارتى البوم بوم الصفراء | 
| Onlara neden ihtiyacın olduğunu anlamadım.Zaten Çok güzelsin. | Open Subtitles | نعم , لا أعرف ما حاجتك إليها أنت جميلة جداً | 
| Tanrım, sabırsızlanıyorum. Çok güzelsin. | Open Subtitles | يا الهى ، لا أستطيع الانتظار لألتقط لك صورة أنت جميلة جدا | 
| Sen gerçekten Çok güzelsin ve umarım daha uzun süre birlikte oluruz. | Open Subtitles | أنت جميلة حقاً .. وآمل أن أكون معك فترة طويلة | 
| Çok güzelsin, Natalie Wood filan gibisin. | Open Subtitles | أنت جميلة للغاية مثل ناتالي وود أو ما أشبه | 
| # Her şekilde Sen güzelsin | Open Subtitles | أنت جميلة في كل طريقة على حدة | 
| Sen güzelsin, Çok güzelsin. | Open Subtitles | أنت جميلة, جميلة للغاية | 
| "Sen güzel, tutkulu ve akıllı bir bayansın. Benim sevgilim ol. | Open Subtitles | "أنت جميلة عاطفيّة، وفطنة مُفترسة كُوني رفيقتي لعيد الحبّ. | 
| Güzelim, için de aynı dışın gibi Çok güzel. | Open Subtitles | حسنا يا عزيزتى ، أنت جميلة من الداخل كما تبدين من الخارج | 
| Yani, sen Çok güzelsin ve-ve akıllısın ve sen-sen kırıcısın ama seksi bir şekilde. | Open Subtitles | أقصد أنت جميلة, وذكية وأنت مسيئة لكن بطريقة مغرية | 
| - Ağzımdan kaçtı! Sen çok hoşsun. Ama, daha yeni tanıştık. | Open Subtitles | لم أقصد ، هذا صدر منى بطريق الخطأ أنت جميلة جدا ولكننا متقابلين بالتو | 
| Öyle güzelsin ki. | Open Subtitles | أحملك للأبد في وسط قلبي. أنت جميلة للغاية. | 
| tanıştığımız günkü kadar güzelsin demek istedim. | Open Subtitles | أنت جميلة جداً كما كنت في أول يوم تعرفنا فيه على بعضنا البعض | 
| O vizon montun içinde Çok hoş görünüyorsun! | Open Subtitles | كم أنت جميلة بمعطف المنك الرائع |