| Mermi diğer hayati organlara gelmediği için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية لأن الرصاصة لم تصب أي أعضاء حيوية أخرى |
| Adamım, böyle bir annen olduğu için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية لأنك لديك أمّ |
| Kristal Mağara'yı gördüğün için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية لرؤيتك للكهف البلوري |
| Şanslıymışsın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية. |
| Şanslıymışsın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية. |
| Çok şanslısınız çünkü birbirinize sahip çıkıyorsunuz! | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية لأن أخيك بظهرك دومًا |
| Çok şanslısınız. | Open Subtitles | . أنت محظوظ للغاية |
| çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية |
| Mills şikâyet raporu doldurmadığı için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية لأن (ميلز) لم يقم بتقديم تقرير عن الحادثة. |
| Burada olduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية بوجودّك هنا. |
| çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية |
| çok şanslısın! . | Open Subtitles | أنت محظوظ للغاية) |