"أنت مَا" - Traduction Arabe en Turc

• hiç
• mi

hiç görmediklerini göreceksin.
أنت سَتَرى الشيء الذي أنت مَا رَأيتَ قبل ذلك.

Daha önce hiç sıkılmamış mıydın?
لِماذا؟ أنت مَا سَبَقَ أَنْ جُوّفتَ قبل ذلك؟

Mimi, hamile olduğun ve aptal numarası yapmadığın için mutlu olmalısın. Bu yüzden birşey içmiyorum. hiç kimseyle yapmadın mı?
ميمي، كوني مسروره انكي صديقتنا ولا تتصرفين معنا بغباء بعد الان لذا أنت مَا إستمتعتَ؟

Belki farkında değilsin ama Dampier lanet bir panayır alanı değil, değil mi?
لَرُبَّمَا أنت مَا لاحظتَ لكن دامبير لا حلقةَ ثلاثيه بالسيرك الدامي أليس كذلك؟

En azından devletin başını bekliyordum. Görüşme yapmaya gelmedin, değil mi?
بالتأكيد أنت مَا جِئتَ هنا للتَفَاوُض، سّيد بوند؟

Son görüşmemizi unutmadın, değil mi?
أنت مَا نَسيتَ آخر مَرّة رَأينَا فيها بعضنا البعض، أليس كذلك؟

Seni çöplükten kurtardığımdan beri hiç büyümemişsin.
أنت مَا كَبرتَ منذ أنا أخرجتُك من البالوعةِ.

Unutmayalım ki beni yetiştirirken sen de hiç söz hakkı tanımadın.
دعنا لا نَنْسي، عندما أنا كُنْتُ أَكْبرُ، أنت مَا تَركتَني إتّخذْ أيّ قرارات أمّا.

Bu adamı bu çevrede hiç görmedin. değil mi Maria?
أنت مَا رَأيتَ هذا الرجلِ في الحيّ، حقّ، ماريا؟

Buraya geldiğimizden beri hiç hapşırmadın.
أنت مَا عَطستَ مطلقاً منذ أن أصبحنَا هنا.

hiç birşey söylememeliydin.
أنت مَا كَانَ يَجِبُ أَنْ تَقُولَ أيّ شئَ.

Sen evde hiç çıkmasan San Francisko'da hiç suç işlenmez.
لَنْ يكون هناك جريمة إجمالاً سان فرانسيسكو إذا أنت مَا تَركتَ بيتَكَ.

Canım benim hiç bir zaman, Andjeline'ya benzemeyeceksin!
حَسناً، حبيب، أنت مَا سَتَبْدو مثل أنجيلينا،

Eğer bunu dürüst bir şekilde yanıtlarsan, bir daha seni hiç aramazlar.
الآن تُجيبُ إلى أعلى، أنت مَا سَتَسْمعُ منهم ثانيةً.

Derler ki, en iyi silah hiç ateşlemek zorunda olmadığınız silahtır.
يَقُولونَ أفضل سلاحِ واحد أنت مَا يَجِبُ أَنْ تُطلقَ.

Sen daha bu karara varmadın, değil mi?
أنت مَا تركت ذلك القرارِ حتى الآن، أليس كذلك؟

Ve... Ve tansiyonunun yüksek olduğunu fark etmedin mi?
أنت مَا لاحظَت انها كَان عندها إرتفاع ضغط دمَّ؟

Daha Debra'ya sormadın, öyle değil mi?
أنت مَا سَألتَ ديبرا رغم ذلك، أليس كذلك؟

Bunun gibi bir şey farketmedin, değil mi?
أنت مَا لاحظتَ أيّ شئ مثل ذلك، أليس كذلك؟