"أنت هَلْ لا" - Traduction Arabe en Turc

• musun
• musunuz

Buraya taşınmamı istemiyor musun?
أنت هَلْ لا يُريدُني أَنْ أَتحرّكَ في لحد الآن؟

Seçemiyor musun yoksa seçmek mi istemiyorsun? Seçmek çok zor.
هو بأنّك لا تَستطيعُ الإخْتياَر أَو أنت هَلْ لا يُريدُ الإخْتياَر؟

Nasıl aldığını hatırlamıyor musun?
أنت هَلْ لا يَتذكّرُ كَيفَ تَحْصلُ عليهم؟

Yani kısa süreli çözümlere inanmıyor musunuz?
لذا أنت هَلْ لا تُؤمنُ بنِصْف الإجراءاتِ؟

Bu fotoğrafta birini tanıyor musunuz?
أنت هَلْ لا تَعْرفُ أي واحد في هذه الصورةِ؟

Elini silmek istemiyor musun?
أنت هَلْ لا يُريدُ أَنْ يَمْسحَ ذلك مِنْ؟

Nereye gittiğimi bilmiyor musun?
أنت هَلْ لا يَعْرفُ أين أَذْهبُ؟ تَحْصلُ على تخمينِ واحد.

- Tamam, istemiyor musun?
الموافقة، أنت هَلْ لا يُريدُ أَنْ يَعمَلُ هو؟

-Mükemmel olduğunu düşünmüyor musun? -Hayır.
- لذا الآن أنت هَلْ لا يُفكّرُ هي مثاليةُ؟

Yani beni sevmiyor musun?
لذا أنت تَقُولُ أنت هَلْ لا يَحبُّني؟

-Nerde yaşadığını bilmiyor musun?
أنت هَلْ لا تعْرفُ أين تَعِيشُ؟

Düzüşmek istemiyor musun?
أنت هَلْ لا يُمارسُ اريد الجنس معه؟

Onun öldüğünü bilmiyor musun?
أنت هَلْ لا يَعْرفُ بأنّها ميتةُ؟

-Neler olduğunu bilmiyor musun?
أنت هَلْ لا يَعْرفُ ماذا يجري؟

Su istemiyor musun?
- أنا بخير. أنت هَلْ لا يُريدُ بَعْض الماءِ؟

- Söylediklerine inanmıyor musun?
لذا أنت هَلْ لا يَعتقدُ هي إنتهكتْ؟

Bilmiyor musunuz?
أنت هَلْ لا يَعْرفُ؟

-Görmüyor musunuz?
أنت هَلْ لا يَراه؟

Köşemi okumuyor musunuz?
أنت هَلْ لا يَقْرأُ عمودُي؟

Bana inanmıyor musunuz?
أنت هَلْ لا يَعتقدُني؟

- Bunun bir kaza olduğunu düşünmüyor musunuz?
- أنت هَلْ لا يُفكّرُه كَانَ حادثاً؟