| Şu tuzağı kurmak için çok para harcadılar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا الكثير من المال من أجل نصب ذلك الكمين |
| Onu yakalamak için milyonlar harcadılar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا ملايين الدولارات ليقبضوا عليه |
| Bilim adamları bu konuda yıllardır milyarlarca dolar harcadılar. | Open Subtitles | قضى العلماء عقوداً و أنفقوا مليارات الدولارات على هذا المسعى |
| Vay. Bu davetiyeye bayağı para harcamışlar. | Open Subtitles | لابد أنهم أنفقوا مبلغا وقدره على هذه الدعوة |
| Beyler, bu pornoya çok fazla para harcamışlar | Open Subtitles | يا رجل ، أنفقوا الكثير من المال علىهذاالفيلمالإباحي. |
| *****Görünüşe göre 5 milyon dolar harcadıkları yepyeni, son teknoloji ağın girilmesi imkansız olduğunu inkar ediyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم أنفقوا 5 ملايين على شبكة جديدة حديثة يدعون أنها غير قابلة للاختراق |
| Her şeyi değiştirmek için sahip oldukları her kuruşu harcadılar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا كل فلس يملكونه ليغيروا كل شيء بإستطاعتهم. |
| Çünkü son 30 yıl içinde, otomotiv endüstrisinin dışındaki insanlar gerekli mucizeleri yaratmak için milyarlar harcadılar, ancak tamamen farklı amaçlar için. | TED | لأن على مدار الثلاثين سنة الفائتة أُناس من خارج مجال صناعة السيارات أنفقوا مليارات لا تُحصى لصناعة المعجزات اللازمة ولكن لأغراض مختلفة تمامًا |
| Bütün paralarını beni buraya göndermek için harcadılar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا كل المال بإرسالي إلى هنا |
| Edison'un yeni icadı olan "ampul"ün Avrupa'daki patenti için milyonlar harcadılar. | Open Subtitles | أنفقوا الملايين لشراء براءة الاختراع الأوروبية لاختراع (اديسون) الجديد، المصباح الكهربائي. |
| (Kahkahalar) Ama bu reklamı 2000 yılı Süper Kupa'da yayınlamak için üç buçuk milyon dolar harcadılar, o sırada yıllık cirolarının sadece bir milyon dolar olmasına rağmen. | TED | (ضحك) لكنهم أنفقوا ثلاثة ملايين ونصف من الدولارات لأجل بثّ إعلان السوبر بول 2000 هذا على الهواء! على الرغم من ذلك - وفي الوقت نفسه -، كانت الإيرادات السنويّة مليون دولارٍ فقط. |
| Ünlü bir doktora estetik yaptırmak için tüm paralarını harcamışlar. | Open Subtitles | يقولون أنهم أنفقوا كل مالهم عند دكتور شهير |
| Her neyse, sincapları karşı karşıya güvenle geçebilsinler diye köprüye 150 bin euro harcamışlar. | Open Subtitles | على أية حال أنفقوا 150 ألف يورو على الجسر على طريق حتى تستطيع السناجب العبور بأمان |
| Görüyorum ki büyükbabamın altınlarını akıllıca harcamışlar. | Open Subtitles | انا أرى أنهم أنفقوا ذهب جدى بحكمة |
| Bu boka iyi para harcamışlar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا بعضَ المال على هذا الشيء |
| Genetik silahlar üretmek için milyarlarca dolar harcamışlar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا بلايين الدولارات لتطوير |
| - Eşlerimiz birlikte biraz para harcamışlar. - Evet. | Open Subtitles | ـ أظن زوجاتنا أنفقوا بعض المال ـ أجل |
| Yani şimdi düzgün bir Hulk filmi yapmak için harcadıkları paraya bakarsak, gerçek bir Hulk yapabilirler. | Open Subtitles | كل ما أقوله , انه لو أنفقوا مالاً (محاولين صنع فلم محترم عن الخارق الأخضر (هالك ربما امكنه ان يعملوا (هالك) حقيقيّ |