| O şairi seviyorsun, değil mi? Onun adı Dylan. | Open Subtitles | أنت فقط تظنين أنك تحبين الشاعر أنت تعلمين هذا، أليس كذلك ؟ |
| Pelle'yi seversin. Ona hep iyi davrandın. | Open Subtitles | لقد كنت طيبة مع بيلي، ويبدو أنك تحبين الولد |
| Senin de biberonla içmeyi sevdiğini biliyorum benimle de paylaşır mısın? | Open Subtitles | أعلم أنك تحبين الشرب في كأس لكن أتريدين اقتسام زجاجة معي؟ |
| Ruthie'yi çok sevdiğini biliyorum, fakat o bunun farkında değil gibi. | Open Subtitles | أعرف أنك تحبين " روثى" لكن يبدو أنها لا تدرك ذلك |
| Emzirmeyi seviyorsundur, ha? | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك تحبين الرضاعة الطبيعية، صحيح؟ |
| Makarnayı seviyor gibisin, benimkini de yiyebilirsin. | Open Subtitles | يبدو أنك تحبين المكرونه لذا فلتأكلى خاصتى |
| Sonrası için yiyecek aldım. Annen meyve sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | اشتريت بعض الطعام من أجل الطريق تقول والدتك أنك تحبين الفواكه |
| Aslında bodrumları sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | فى الأصل ، لقد قلت أنك تحبين البدروم |
| O şairi seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت فقط تظنين أنك تحبين الشاعر أنت تعلمين هذا، أليس كذلك ؟ |
| Anlaşılan köpekleri seviyorsun. Bir köpeğin olsun ister misin? | Open Subtitles | يبدو أنك تحبين الجراء هل تودين العناية بأحدهم؟ |
| Bence çok tepki gösteriyorsun. Bence kurtları seviyorsun. | Open Subtitles | أنت تعترضين كثيرا أعتقد أنك تحبين الذئاب |
| Eminim sikişmeyi seversin Değil mi Louise? | Open Subtitles | أنا واثق أنك تحبين المضاجعة. أليس كذلك يا لويز؟ |
| - Kanlı eti seversin sanıyordum. - Ben vejetaryenim. Öyle mi? | Open Subtitles | ـ ظننت أنك تحبين رؤية الدماء ـ انا نباتية |
| sevdiğini biliyorum ama küçük bir kızın o saatlere kadar ayakta olması doğru değil. | Open Subtitles | أعلم أنك تحبين ذلك, لكنه ليس مناسباً لفتاة صغيرة أن تظل مستيقظة لوقت متأخر, كما تعلمين |
| Sert oynamayı çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كم أنك تحبين المداعبة بطريقة خشنة |
| - Umarım fıstık ezmesi seviyorsundur. | Open Subtitles | أتمنى أنك تحبين زبدة الفول السوداني |
| Aşağılanmayı çok seviyor gibisin. Acıyı da. | Open Subtitles | لابد أنك تحبين الإذلال أو الألم |
| Etrafı soruşturdum ve herkes senin hayvanları sevdiğini söyledi, ...bu yüzden sürpriz bir horoz dövüşü ayarladım. | Open Subtitles | سألت جميع من في المكتب وقالوا لي أنك تحبين الحيوانات "لذا نظمت مفاجأة "مصارعة الديكة |
| Bana şehirleri sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتَني أنك تحبين المدينةَ. |