| K'tano eğer özgür olmak istiyorsak ölmeye istekli olmamız gerektiğini öğreti. | Open Subtitles | كاتانو يعلمنا أننا يجب أن نكون راغبين بالموت إذا رغبنا بالحرية |
| Ve bizi birbirimize bağlayan bir şeyler yaptırmamız gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | وكنا نظن أننا يجب أن نفعل شيئا الى توحيد صفوفهم |
| Mesele iki ölü çocuk ve onlara yardım etmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن السبب اثنين من الاطفال القتلى، وأعتقد أننا يجب أن مساعدتهم. |
| Eğer bu şeyi kullanacaksak, ki yapmalı mıyız emin değilim... | Open Subtitles | إذا كنا سنستخدم هذا الشيئ والذي بالمناسبة لست متأكدا أننا يجب علينا ذلك ، يجب أن نبقي الطلبات بسيطة |
| Sence şeyler hakkında bişeyler yapmalı mıyız,uh... | Open Subtitles | أتظنون أننا يجب أن نفعل شيئاً بال |
| Bu gece hep beraber kalmak iyi olur, ne dersin? | Open Subtitles | فقط أعتقد أننا يجب أن نكُونُ سوية اللّيلة، أليس كذلك؟ |
| Kontrolü akıllı parçalara dağıtmamız gerektiğini öğrendik. | TED | وتعلمنا أننا يجب أن نوزع السيطرة إلى أجزاء ذكية. |
| Çok fazla endişelenmemiz gerektiğini düşünmüyorum. | TED | لا أعتقد أننا يجب أن تقلق بشأن ذلك كثيرا. |
| Bir müslüman, bir anne ve bir insan olarak, IŞID gibi bir grubu durdurmak için gereken her şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | الآن، كمسلمة وكأم وكإنسانة، أعتقد أننا يجب أن نبذل ما في وسعنا لإيقاف مجموعة كداعش. |
| Tünel kazma maliyetinde mil başına en az on kat iyileştirme yapmamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | أعتقد أننا يجب أن نصِل للعُشر على الأقل من تكلفة حفر الميل الواحد. |
| Değil mi? Böylece, kendimize davranıldığından daha farklı muhamele edilmesinin gerektiğini düşünüyoruz.. | TED | أليس كذلك؟ لذلك ، نعتقد أننا يجب أن نعاملهم معاملة مختلفة عن ما نود أن نعامل به. |
| Bilimde duygularımızı kullanmamız gerektiğini söylediğimde gerçekler yerine hislerimizi kullanmamız gerektiğini değil, | TED | عندما أقول أننا يجب أن نستخدم عواطفنا في العلم، فأنا لا أقترح أنه يجب علينا استخدام المشاعر بدلاً من الحقائق. |
| 3:00'de dönmemiz gerektiğini söylemişlerdi, değil mi? | Open Subtitles | قالوا أننا يجب أن نعود في الثالثة، أليس كذلك؟ |
| Amcanla konuşmak gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاً أننا يجب أن نكلم عمك هذه هى الطريقة الوحيدة |
| İkinci Dünya Savaşı'nda da böyle olmamız gerektiğini düşündük. Bu tamamen saçmalıktı. | Open Subtitles | وظننا أننا يجب أن نكون على الحياد أيضاً فى الحرب العالمية الثانية، وهو ما كان حماقة بالطبع |
| Madrid'de olmamız gerektiğini söyle. | Open Subtitles | وأخبريه أننا يجب أن نكون في مدريد في التاسعة |
| - Sence onunla konuşmalı mıyız? | Open Subtitles | أتظنّ أننا يجب أن نتحدث إليه ؟ |
| - Sence kalmalı mıyız? | Open Subtitles | إذا هل تعتقدين أننا يجب أن نبقى ؟ |
| Burada bunu konuşmalı mıyız bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أننا يجب أن نتحدث بخصوصه هنا. |
| Üyelerden biri lavaboya gitti. Onu beklesek iyi olur. | Open Subtitles | هناك رجل بالداخل أعتقد أننا يجب أَن ننتظره. |
| - Galiba yola devam etsek daha iyi olur dostum. | Open Subtitles | يجعله جيد حقيقا، أنت ستحبه أعتقد أننا يجب أن نواصل، يا رجل |