| Hepimiz biliyoruz ki eğer ben bir erkek olsaydım bu bir iş tanımı değil bir kız tavlama cümlesi olurdu. | TED | وجميعنا يعلم أنني لو كنت شاباً وليس فتاة، لَمْا كان هذا وصفاً وظيفياً، بل لَصارَ مدعاةً لمواعدةٍ غراميةٍ. |
| Ben 5 yaşında olsaydım nereye saklanırdım? | Open Subtitles | فلو أنني لو أنني طفل في الخامسة أين سأختبيء ؟ |
| Barışçı olsaydım, emin ol şimdi Felluce'de olurdu. | Open Subtitles | أنا أضمن أنني لو كنت من دعاة السلام أنه سيكون في الفلوجة الآن |
| Sen de gece yarısı apartmanımdaki çamaşırhaneye inerken tecavüze uğrayabileceğim gerçeğini gözardı edemezsin. | Open Subtitles | و لا يمكنك إغفال أنني لو ذهبت لغرفة المغسلة بمفردي في منتصف الليل مرارا سيتم اغتصابي |
| Sen de gece yarısı çamaşır yıkamaya gittiğim zaman tecavüze uğrayabileceğim gerçeğini göz ardı edemezsin. | Open Subtitles | و لا يمكنك إغفال أنني لو ذهبت لغرفة المغسلة بمفردي في منتصف الليل مرارا سيتم اغتصابي |
| Demek istediğim, senin yerinde olsaydım ben.. | Open Subtitles | إنني أقول فحسب، أنني لو كنت مكانكِ .. ربما سينتابني شعور |
| Sanırım onların yerinde olsaydım ben de aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | وأظن أنني لو كنت بمكانهم لكنت فعلت الشيء ذاته |
| Sana bunu söyleyecek miydi bilmiyorum ama, düşündüm de eğer o ben olsaydım korkumun sana olan duygularımın önüne geçmesine izin vermezdim. | Open Subtitles | ..لم أكن متأكداً من إخبارك، لكن اكتشفت أنني لو كنت مكانه لما رغبت أن يمنعنك خوفي من معرفة كيف كنت أشعر |
| Düşünmeden edemiyorum, acaba daha dikkatli olsaydım bu trajedi önlenebilir miydi? | Open Subtitles | لا يمكنني المساعدة سوى بالتخيّل أنني لو إهتممتُ أكثير من ذلك فهل كان يمكن تجنب هذهِ المأساة؟ أيها المونيسينيور |
| Eğer senin yerinden olsaydım... İsteyebildiğim kadar yardım isterdim. | Open Subtitles | الأمر فقط أنني لو كنت مكانك سأرغب بأيّ مساعدة ممكنة. |
| Sen olsaydım muhtemelen aklımda deli düşünceler olurdu. | Open Subtitles | أعني أنني لو كنت بمكانك، لإنتابتني أفكار شتى من كل نوع، |
| Ve eminim, eğer senin taşranın içinden olsaydım, bu duyguların bir benzeri olurdu. | Open Subtitles | لقد بقرتُ بطن الخنزير بالفعل وأنا متأكد أنني لو عشتُ في نفس القرية التي جئتِ منها لأصبح لتلك العبارة معنى لدي |
| Düşündüm de senin yerinde olsaydım ve arkamdan iş çeviren bir müvekkilim olsaydı, ...bunu bilmek isterdim. | Open Subtitles | فكرتُ أنني لو كنتُ بمكانك وموكلي يستشير غيري من وراء ظهري فأود لو أنني أعلم |
| Uyuyamıyor olsaydım, eminim ben de kâbus görürdüm. | Open Subtitles | أنا متأكد أنني لو استطعتُ النوم، كنتُ لأرى كوابيساً أنا أيضاً. |
| Eğer... Eğer bu görevde başarısız olsaydım, | Open Subtitles | لو أنني, لو أنني فشلت في تلك المهمة |
| Erin, biliyorsun senden önce birisiyle nişanlı olsaydım mutlaka söylerdim. | Open Subtitles | (إيرين)، تعلمين أنني لو كنت مخطوباً لأحد قبلك لكنتُ أخبرتكِ |