| Muhtemelen yanlış ilaçlardan almış. | Open Subtitles | أنها ربما اخذت نوع من المهدئ الخطأ عند الذروة |
| Sadece bir tavsiye, Muhtemelen sana söylememiştir, ben bunun bir parçası olmak istemiyorum, Tamam mı ? | Open Subtitles | الذي لم تخبرك عنه في قضية جوستين حيث أنها ربما لم لا أُريدُ أن أكُونَ جزءاً من هذا طيب؟ |
| Ama küçük Sara kalbinin derinliklerinde... Muhtemelen evini bir daha asla göremeyeceğini biliyormuş. | Open Subtitles | لكن في أعماق قلبها ، كانت تعرف سارة الصغيرة أنها ربما لا ترى بيتها ثانية أبدا |
| Unutmayın ki bu farkında olmadığımız bir bilgi de olabilir. | Open Subtitles | لكن تذكر أنها ربما تكون معرفة لا نملكها بعد |
| Dünya dışından gelmiş olabilir diyorlar. | Open Subtitles | قالوا أنها ربما مصنوعة بواسطة مخلوقات عليا |
| Prof. Alexander bunu ilk gördüğünde düşündü ki; belki bu sadece farelerle alakalı bir şey. Onlar bizden oldukça farklı. | TED | ولكن أول ما شغل تفكيره بعد هذه التجربة هو أنها ربما مرتبطة بالفئران فقط وتختلف بالنسبة لنا |
| Seni o kızla görünce seninle beraber olduğunu falan düşündüm. | Open Subtitles | ،عندما رأيت مع تلك الفتاة ظننت أنها ربما تكون معكَ |
| Ama küçük Sara kalbinin derinliklerinde... Muhtemelen evini bir daha asla göremeyeceğini biliyormuş. | Open Subtitles | لكن في أعماق قلبها ، كانت سارة الصغيرة تشعر أنها ربما لا تعود ثانية إلى بيتها الحقيقي |
| Muhtemelen arkasından gittiğini hiç anlayamadı. | Open Subtitles | وقالت أنها ربما لم أعرفكم قط كانت وراء ظهرها. |
| Muhtemelen onun için bir şeyler hissetmeye başladığımı düşünüyor. | Open Subtitles | اقصد ، أنها ربما تعتقد انني احمل مشاعر لها |
| Muhtemelen öldüğü gün ufak bir tartışma yaşamış. | Open Subtitles | يقترح أنها ربما دخل في مشادة كلامية نفس يوم وفاتة |
| Eğer bir umut ışığı varsa o da Muhtemelen hayatta olması. | Open Subtitles | إذا كان هناك جانب مضيء في هذا، فهو أنها ربما ماتزال على قيد الحياة. |
| Ayrıca bodrumdaki sığınakta Muhtemelen daha güvende olacaklardır. | Open Subtitles | على الرغم من أنها ربما سيكون أكثر أمنا في ملجأ في الطابق السفلي. |
| Muhtemelen nefes çeken en akıllı kadındır. | Open Subtitles | أنها ربما أكثر امرأة ذكية على قيد الحياة |
| Hayır, ama bahse girerim ki Muhtemelen ister. | Open Subtitles | لا، ولكنني لن أراهن أنها ربما لا. |
| Millet, bu Sarah. Sıkışmış olabilir. | Open Subtitles | يا رفاق أنها ساره أعتقد أنها ربما تكون عالقه |
| Bu hıçkırık olayını numaradan yapıyor olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنها ربما تختلق هذه الفوّاقات . . كي |
| Bazı işaretler bulmuşlar, belki de oradaydı. | Open Subtitles | وقد وجدوا بعض الإشارات أنها ربما كانت هناك |
| Ve düşündüm ki belki de onu size iletmeliyim Tanrı aşkına | Open Subtitles | وظننت أنها ربما تخص أحد الجنود الذين لقوا حتفهم |
| Cildi bana iki-üç gündür suda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | التراخى الذى فى جلدها يخبرنى أنها ربما كانت فى الماء ربما يومين أو ثلاثة |
| Birçok gecemi, söylediğinde gerçekten samimi olduğunu, asla pes etmeyeceğini düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | كنت أطمئن نفسي ليلاً أنها ربما كانت تعني ما تقول أنها لم تيأس أبداً |