| Kadının Kayıp olduğunu duyunca polise gitmiş. | Open Subtitles | لقد قام بالاتصال بالشرطة عندما عرف أنها مفقودة. |
| Üzülüyor muyum bir görmek istedim. Ve şimdi bana Kayıp olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أردت رؤية إن بدوت حزينه والآن تخبرني أنها مفقودة |
| Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة |
| 1,5 yıldır Kayıp olduğunu biliyorum ama hâlâ kızımın hayatta olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها مفقودة لسنة و نصف لكني مازلت أعتقد أن إبنتي مازالت حية |
| Çanta verandada duruyordu. Sonra gazetede Maya'nın Kayıp olduğunu okudum. Bu doğru mu? | Open Subtitles | بعدئذ شاهدت بالصحيفة أنها مفقودة أهذا صحيح؟ |
| Ailesi, iki hafta önce Kayıp olduğunu bildirmiş. | Open Subtitles | اُبلغ عنها أنها مفقودة منذ اسبوعين |
| Şimdi Kayıp olduğunu öğrendim ya onu bulmanıza yardım etmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | والآن وقد عرفت أنها مفقودة... فليس هنالك ما أتورع عن فعله لأجل مساعدتكما. |
| Kayıp olduğunu farkedecek kimsesi yok muymuş? | Open Subtitles | ليس لديها أحد لاحظ أنها مفقودة ؟ |
| - Ailesi onun Kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | - قام والديها بالأبلاغ أنها مفقودة ، تم أعلامهم |
| Onun Kayıp olduğunu kendiniz söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت بنفسك أنها مفقودة.. |
| Kayıp olduğunu bilmeniz gerekti. | Open Subtitles | كان عليك أن تعرفي أنها مفقودة |
| O zamanda kızın Kayıp olduğunu söylemiştik. | Open Subtitles | في ذلك الوقت قلنا نفس الكلام أنها مفقودة فحسب , أيــضاً ( سيـنيكا) مــّيتـه! |
| Anneniz onun Kayıp olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أمك أنها مفقودة |