| Yani bunu Hazır olduğunu düşündüğümüz bir duruma getirmek için iç değerlendirmeyle, deneyle geçen yaklaşık on yıl. | TED | إذن عشر سنين تقريبًا من التقييم الداخلي والاختبار للوصول بالمشروع إلى مرحلة نعتقد فيها أنه جاهز للبدء فعليًا. |
| Dan, Tommy'e daha önce söylemiştim adamım Jack bugün Briggs'le buluştu ve Brigss'de dolar başına 55 sent ödemeye Hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دان , لقد كنت أخبر تومي قبل قليل أني صديقي جاك أتلقى ببريجز اليوم وان بريجز قال أنه جاهز لدفع 55 سينت للدولار الواحد |
| O geziye çıkmaya Hazır olduğunu sandım. Benim hatam. | Open Subtitles | إعتقدت أنه جاهز للذهاب في هته الرحلة الميدانية،هذا خطئي |
| Hazır olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | أتظن أنه جاهز لمعركة كهذه ؟ |
| Sonra federallere kimi isterlerse ispiyonlamaya Hazır olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنه جاهز ليشي بمن يريد |
| Hazır olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه جاهز |
| Hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه جاهز |
| Hazır olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أنه جاهز |