"أنه ذات يوم" - Traduction Arabe en Turc

• bir gün

Fakat bir gün ülke bize minnettar olacak.
لكنني أخمن أنه ذات يوم البلاد سوف تشكرنا على ذلك

Benimle konuştu ve bana bir gün herkesin seni tanıyacağını söyledi... ..ve hiçbir şey hem de hiçbir şey, seninle boy ölçüşemeyecek.
كلمني وقال، أنه ذات يوم سوف تعرف اسمك جيداً. ولا شيء، لا شيء سوف يؤذيك.

Ayrıca oğluma bir gün benim yerimde çalışacağını ve yaşayacağını söyledim.
أخبرت ابني أيضاً أنه ذات يوم سيعمل ويعيش بموضعي

bir gün hayatımız normale döner diye bunlara katlanabiliyordum.
ما جعلني أستمر هو أنه ذات يوم حياتنا ستعود إلى طبيعتها.

Tek bildikleri, bir gün birisi ön kapıdaki eski bir kilide uyan bir anahtarla gelecek.
، كل ما يعرفونه هو أنه ذات يوم سيصل شخصاً ما وبحوذته مفتاح مُناسب لفتح القِفل القديم المُتواجد على الباب الأمامي

Çünkü eğer beraberce bir yere gidersek, korkarım ki bir gün,
...لأنني أعتقد أننا إن ذهبنا بعيدا، إلى مكان ما سويا ...أخشى أنه ذات يوم

Tek umudum bir gün ailemin muhteşem Medici'nin başarısını yakalaması.
آمل أنه ذات يوم تحقق عائلتي نجاح عائلة (ميديشي) العظيمة

Uzun bir hayattan sonra bir gün birbirimizi tekrar bulacak olmamız.
"أنه ذات يوم بعد حياة طويلة، سنجد بعضنا البعض مجددًا"

bir gün tüm Jaffa'nın, Goa'uld köleliğinden kurtulacağını söylemişti.
لقد قال أنه ذات يوم سيتحرر كل (الجافا) من الإستعباد بواسطة (الجواؤلد)

bir gün kendimi senden korumam gerekeceğini düşünmüştüm, Kara.
فكرت أنه ذات يوم سيكون علي أن أحمي نفسي منك يا (كارا)

Ve bir gün o kadınla...
في أمل أنه ذات يوم

Kendime bir söz verdim. bir gün gelecek ve...
لقد وعدتُ نفسي أنه ذات يوم

Nathan'ın bir gün hak ettiğini alacağını düşündüm.
حسبتُ أنه ذات يوم (ناثان) سينال ما يستحقه