| Her şeye karşın, şunu bil ki, bir cadı kapı karşı komşun bile olabilir. | Open Subtitles | كل ما تريد معرفته هو أنه قد تكون هناك ساحرة تعيش في البيت المجاور لك |
| Herhangi bir durumda başka suçlamalar olabilir. | Open Subtitles | على أية حال, لقد تم إخباري أنه قد تكون هناك تهم أخرى. |
| Bence bu kamyonu araba yıkamaya park edip işlerin yavaş ilerlemesinden daha iyi bir fikir olabilir, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه قد تكون فكرة أفضل بركن الشاحنة عند محل غسيل السيارات، ونوعا ما التروي للوصول الى الأمور، أليس كذلك؟ |
| - Dr. Kirke gitmiğimiz için hala suçluluk duyuyor olabilir. | Open Subtitles | الدكتورة (كيرك) حذرتنا من أنه قد تكون هناك مشاعر بالذنب |
| Düşünüyorum da, burada bir fırsat olabilir... | Open Subtitles | . أعتقد أنه قد تكون هناك فرصة هنا |
| Çıkış yolu olabilir. | Open Subtitles | وأعتقد أنه قد تكون وسيلة للخروج. |
| Yani kurban Davis ona yardım etmek isterken elini yakalamış olabilir. | Open Subtitles | أعني أنه قد تكون الضحية قد مدت يدها وأمسكت بـ(ديفيس) حين كان يساعدها. |
| Bana kalırsa sorun şu olabilir: | Open Subtitles | أعتقد أنه قد تكون المشكلة أن |
| Maalesef başka bir kapı daha olabilir. | Open Subtitles | -أخشى أنه قد تكون هناك بوابات أخرى |