| Aramızdaki tek fark şu: Ben suçlu olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | والفرق الوحيد بيني وبينكم هو أنني أعرف أني مذنب |
| Bir dakika. suçlu olduğumu düşünüyorlarsa gitmeme neden izin veriyorlar? | Open Subtitles | إذا اعتقدوا أني مذنب فلماذا سيطلقون سراحي؟ |
| Ortada kanıt yoktu ancak panel ikiye karşı bir oyla benim suçlu olduğumu onayladı. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي أدلة ولكن لجنة التحكيم قررت أني مذنب بصوتين مقابل صوت |
| Kendi ailem bile katil olduğumu düşündü. | Open Subtitles | أعني، والدي ظنا أني مذنب |
| Kendi ailem bile katil olduğumu düşündü. | Open Subtitles | أعني، والدي ظنا أني مذنب |
| suçlu olduğumu düşünüyorsanız bırakın da polis karar versin o zaman. | Open Subtitles | حسنًا, لو اعتقدتم أني مذنب فاتركوا الأمر للشرطة لكي تقرر |
| Baban, suçlu olduğumu sanıyor ve ben de eğer kardeşin eve yumurta atarsa gerçek yumurta atan kişinin hâlâ dışarıda olduğunu düşünüp şekerleri alıp, tekrar eve gitmeme izin verirdi diye düşündüm. | Open Subtitles | أني مذنب ، لذا ظننت إذا رمى أخوك البيض على المنزل حينها سيعتقد أن رامي البيض الحقيقي مازال بالخارج كي أستطيع إستعادة حلواي و الذهاب للمنزل |
| suçlu olduğumu söylersem seni pek iyi hissettirmez sanki... | Open Subtitles | و أذا قلت لك أني مذنب, حسناً, هذا لا يشعرك بتحسن... |