| Bu...bu sadece senin iyi olduğuna emin olmak için, tamam mı? | Open Subtitles | الأمر فقط لنتأكد أنّك بخير حسنا؟ |
| İyi olduğuna çok sevindim. | Open Subtitles | مسرورة للغاية أنّك بخير |
| - İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | ـ أنت متأكّد أنّك بخير ؟ |
| Sana iyi olduğunu söylemediğimize göre belli ki bizim bilmediğimiz bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | وبما أنّنا لم نخبرك بعد أنّك بخير فمن الواضح أنك تملك إذاً معلوماتٍ لا نملكها |
| Duymak istediği şeyi söylemek mi, yoksa senin iyi olduğunu söylemek mi? | Open Subtitles | إخبار القائد ما تود سماعه، أو يُخبرها أنّك بخير |
| Geç oldu. Herkes dağıldı. Sadece iyi olduğundan emin olmak istemiştim. | Open Subtitles | الوقت متأخر، الجميع رحلوا لمنازلهم أردت التأكد فحسب أنّك بخير |
| İyi olduğuna sevindim... rock star. | Open Subtitles | سعيدة أنّك بخير... أيّها النجم. |
| İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنّك بخير ؟ |
| İyi olduğuna sevindim. | Open Subtitles | يسرّني أنّك بخير. |
| İyi olduğuna çok sevindim, Carlton. | Open Subtitles | -أنا سعيدة أنّك بخير يا (كارلتون ). |
| İyi olduğuna emin misin, Dr. Hodgins? | Open Subtitles | -أأنت متأكد أنّك بخير يا د. (هودجينز)؟ |
| Onu arayıp iyi olduğunu haber vermelisin. | Open Subtitles | ربما يجدّر بك الاتصال بها، لتعلميها أنّك بخير ليس إلّا. |
| Yukarı çıktığımda, senden 15'e kadar saymanı sonra da boruya vurmanı istiyorum ki iyi olduğunu anlayalım. | Open Subtitles | عندما أصعد، أريدك أن تعد حتى 15 ثم تقرع الأنبوب حتى نعرف أنّك بخير. |
| Gazeteyi okudum, iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | قرأتُ الصحيفة، وأعلم أنّك بخير |
| Annene olanları duydum. Senin iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | سمعت بمصاب أمك، وودت التأكّد من أنّك بخير. |
| Bekle. Asansöre binmeden önce iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | إنتظر، إسمع، قد أن نستقل المصعد، أريد أن أتأكد أنّك بخير. |
| Tamam. Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنٌ، كنت أريد التأكد أنّك بخير فحسب. |
| Tanrıya şükür ki iyisin. | Open Subtitles | حمدًا للرب أنّك بخير |
| Beni endişelendiren de bu. İki adam öldürdün. Ve iyi misin? | Open Subtitles | نعم، وهذا ما يقلقني، أنّك بخير مع قتلك رجلين؟ |
| Benim özel küçük adamım. İyi olmana çok sevindim. | Open Subtitles | صغيري المميز، أنا سعيدة جداً أنّك بخير |
| Ama ben iyileştiğine ikna oluncaya kadar yanımdan ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | -ولن تفارقني ريثما أقتنع أنّك بخير . |