"أنّه في" - Traduction Arabe en Turc

    • ki
        
    • da
        
    • olduğunu
        
    • G-Sıfır dünyasında
        
    Sen bir şey demeden önce şunu belirteyim ki ne zaman okula geri dönmekten bahsetsem türlü nedenlerle bunun neden imkansız olacağını söylüyorsun. Open Subtitles وقبل أنْ تقول كلمة واحدة دعني أشير إلى أنّه في كل مرّة أتطرّق للعودة إلى الدراسة، تأتي بسبب تبرّر به لماذا هو مستحيل.
    Ama şunu biliyorum ki gerçekleştirdiğimiz 135 uçuşta, benim de uçtuğum uzay aracında, görevdeki herkesin ölümüyle sonuçlanan iki kaza geçirdik. TED لكنّي أعلمُ أنّه في رحلاتِنا ال 135 بالإضافةِ للرحلةِ التي قمتُ بها، لقد تعرّضنا لحادثين أدّوا إلى وفاةِ جميع طاقم المهمّة.
    Öyle çabalar ki .... akabinde kaymağı yağa çevirir. Open Subtitles جاهد بقوّة جدًّا لدرجة أنّه في النّهاية حوّل الكريم إلى الزّبدة
    Ve bunun da şaşırtıcı tarafı da genellikle, bu geometrinin kurallarının çok kısa olmasıdır. TED والجانب المثير للإستغراب فيه هو أنّه في كثير من الأحيان، تكون قواعد الهندسة قصيرة للغاية.
    Bu hastalığı olan çocuklara da saygısızlık ediyorsun. Open Subtitles ناهيكِ عن أنّه في نوع من الإزدراء لمن هم مصابون بهذا المرض حقاً
    Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. Open Subtitles أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة
    Size şunu söyleyebilirim ki G-Sıfır dünyasında bunların üçü de giderek gerçekliğini kaybediyor, tıpkı batık devletler, terörizm, mülteciler ve geri kalanı gibi. TED حسناً، يمكنني أن أقول لكم أنّه في عالم بلا كبار، جميع تلك الأسباب تتلاشى مع الوقت، و هكذا تنهار الدول، ويحدث الإرهاب، اللاجئين وغيرها.
    Demek ki hap kameramın gidemeyeceği bir yerdeydi. Open Subtitles مما يعني أنّه في مكانٍ لا تقوى الكاميرا الكبسولةُ على الوصولُ إليه
    Bu da demek oluyor ki, tesiste bir yeraltı çıkışı var. Open Subtitles أي أنّه في مكان ما من ذلك المجمّع يوجد مخرج تحت أرضيّ
    - Bu işten sağ salim çıkmayacağın kesin bu da demek oluyor ki eninde sonunda ailem hakkındaki bilgi internete düşecek. Open Subtitles لن تخرجَ من هذا الشيء حيّاً، و هذا يعني أنّه في النهاية ستنتشر معلوماتُ عائلتي.
    Eminim ki başka bir şey mahvetmekle meşguldür Open Subtitles أنا متأكد أنّه في الخارج يعيث فسادًا في شيء ما
    Eminim ki sen de kendine bunu 25 ve 30 ve 35 yaşındayken söylemişsindir. Ve eminim bunu 50 yaşındayken de kendine söylüyor olacaksın. Open Subtitles لأني واثقٌ أنّك أخبرت نفسك أنّه في سن الـ25 والـ30 والـ35 وأنا واثقٌ أنّك ستخبر نفسك ذلك عندما تصل للـ50
    Unutmayın ki öyle zamanlardı ki bankalar mümkün olduğunca borca sokmaya çalışırdı adamı. Open Subtitles عليكم أن تتذكروا أنّه في ذلك الوقت ، كانت المصارف متلهفة لإلحاق النّاس بالديون على أكبر قدر ممكن
    Eminim ki kendisinin ilk seferini son seferi olarak düşünmüştü. Open Subtitles أنا متأكدة أنّه في أول مرة قام بذلك قال في نفسه أنّها ستكون الأخيرة
    Bu hastalığı olan çocuklara da saygısızlık ediyorsun. Open Subtitles ناهيكِ عن أنّه في نوع من الإزدراء لمن هم مصابون بهذا المرض حقاً
    Bu da zihninde bir yerlerde net düşünebildiğini gösterir. Open Subtitles هذا يظهر أنّه في مكان ما في عقله، ما زال يفكّر بوضوح.
    O'na, Almanya yenilirse, bunun onların yanlış evrim çizgisi üzerinde olduklarını ve dolayısıyla da yenilmeyi hak ettiklerini göstereceğini söylemişlerdi. Open Subtitles أخبروه أنّه في حال هزيمة الألمان, سيُظهر أنّها كانت في الخطّ الثوريّ الخاطئ, واستحقّت الهزيمة.
    3'lü katilin kim olduğunu biliyoruz. Oralarda bir yerde 3. kurbanını hedeflediğini biliyoruz. Open Subtitles ونحن نعلم من هو القاتل الثلاثي ونعلم أنّه في الخارج يستهدف ضحيّته الثالثة
    Avrupa Rusya'nın yanına gitti, Orta Doğu'nun sınırına indi ve dünya gerçekten daha düzleşip daha çok Amerikanlaşıyor olsaydı, bu daha az sorun olurdu, ancak G-Sıfır dünyasında, Rusya'ya en yakın ülkeler ve Orta Doğu'ya en yakın ülkeler aslında farklı ekonomik yeteneklere sahipler, farklı sosyal istikrara ve merkez Avrupa'dan farklı politik seçenek ve sistemlere sahipler. TED ستصل أوروبا للأعلى حتى روسيا ولأسفل حتى الشرق الأوسط، وإذا كان العالم فعلاً يصبح أكثر انفتاحاً وأكثر أمركة، فستكون المشكلة أقل، إلا أنّه في عالم بلا كبار، تلك البلاد الأقرب لروسيا والأقرب للشرق الأوسط لديها إمكانيات اقتصادية مختلفة، و استقرار اجتماعي مختلف، وأولويات ونظم سياسية مختلفة عن قلب أوروبا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus