| Babamın evi terk ettiğini, sonra da annemin soranlara sanki hâlâ Babam her gece eve geliyormuş gibi davrandığını bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا تعرف أنّ والدي غادر ثم جعلتني أمّي اتظاهر إنّه سيعود إلى البيت في كل ليلة عندما يسأل عنه أحد. |
| Babam kalp rahatsızlığından öldü sanırdım. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّ والدي توفي بسبب مرض بالقلب |
| Babam benim yaşımdayken çoktan rozetini kazanmıştı. | Open Subtitles | أتعرف أنّ والدي حين كان في سنّي، كان قد نال شارته؟ |
| Ve sonra tek bildiğim şey Babamın öldüğü. | Open Subtitles | و الشيء التالي الذي أعرفه هو أنّ والدي ميت |
| Ayrıca Babam otoriterdir, sen ise kendini beğenmiş züppenin tekisin. | Open Subtitles | كما أنّ والدي رجلٌ خشن و أنتَ نيّقٌ رقيق |
| Annemin ağladığını gördüm. Sanki Babam ona bağırıyor gibiydi. | Open Subtitles | رأيتُ والدتي تبكي بدا أنّ والدي كان يصيح بها |
| Annemin ağladığını gördüm. Sanki Babam ona bağırıyor gibiydi. | Open Subtitles | رأيتُ والدتي تبكي بدا أنّ والدي كان يصيح بها |
| Babam ilgi gösterseydi iyi olurdu tabii. | Open Subtitles | لكان الأمر أيسر لو أنّ والدي أولاني اهتمامًا |
| O sirada Icra Kurulu Baskani degildim ama Babam ölünce en büyük hissedar olarak bu sorumlulugu üstlenmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | حسناً، أقصد، لمْ أكن المُديرة التنفيذيّة آنذاك، لكن بما أنّ والدي قد مات الآن، فلقد قبلتُ تلك المسؤوليّة كمُساهمة. |
| Ya Babam, onunla nasıl yaşayacağını öğretmek yerine nasıl bırakacağını öğretseydi? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ والدي علّمكَ كيف تقلع عنها عوض أن يعلّمكَ التعايش معها؟ |
| Babam bir süper casusmuş ve teröristler onu öldürmek istiyormuş falan. Bilemiyorum. | Open Subtitles | تبيّن أنّ والدي جاسوس خارق، و أنّ هناك إرهابي يريد قتلهُ أو هراء آخر. |
| Babam maalesef ikincisinde uzmandı. | Open Subtitles | من سوء الحظّ أنّ والدي كان خبيرًا في الثانية |
| Biliyor musun, Babam bir polistir ve bana öğrettiği tek şey bu değil. | Open Subtitles | تعلم أنّ والدي شرطيّ. وهذا ليس فقط ما علمنيه. |
| Babam çok güvenilir değildir ama burada olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا يمكن الإعتماد عليه كثيراً، لكن أتصور أنّ والدي سيكون هنا. |
| Babam hayatta olsaydı, hakkındaki hislerimi o da paylaşırdı. | Open Subtitles | وأعلم أنّ والدي كان ليشاركني مشاعري تجاهك لو كان على قيد الحياة |
| Babamın öldürüldüğünü ve sizin de sebebini bilmediğinizi. | Open Subtitles | أعرف أنّ والدي قُتل وأنت لا تملك فكرة عن السبب. |
| Tek sorun Babamın çoktan bizi terketmiş olmasıydı. | Open Subtitles | لكنّ المشكلة الوحيدة هي أنّ والدي ترك المنزل و هجرنا |
| Babamın 20'li yıllarda bir çok objeyi lanetlediğini öğrendim. | Open Subtitles | اكتشفت أنّ والدي الرّاحل كان مغروراً وألقى لعنات كثيرة في سنوات شبابه. |
| Babamın gittiğine inanamıyorum. Gerçekten inanılmaz. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّ والدي قد غادر هذا غيرُ معقول |