| İşte bu yüzen, o çocuğa yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | وذلك هو السبب الذي يفرض علينا أنْ نفعل ما بوسعنا لنساعد الصبي |
| Ayna, ayna, kızım için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | مرآتي يا مرآتي يجب أنْ نفعل شيئاً حيال ابنتي |
| Evet, şimdi de bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | أجل, و الآن علينا أنْ نفعل هذا |
| Şu arkadaştan bahsetmişken... Neal'la ne yapmalıyız? | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك الصديق ماذا علينا أنْ نفعل بـ (نيل) ؟ |
| Suni teneffüs yapmalıyız! | Open Subtitles | !"يجب علينا أنْ نفعل " قبلة الحياة |
| Bunu tekrar yapmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أنْ نفعل ذلك مرّة أخرى. |
| Evet, bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | -نعم، يجب أنْ نفعل هذا |
| Biz de öyle yapmalıyız. | Open Subtitles | -و كذلك علينا أنْ نفعل |
| - Biliyorum. - Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | أعرف - علينا أنْ نفعل شيئاً - |