| Angel, daha fazla uzaklaşmadan Seni temin ederim ki seninle aynı tarafta savaştığımızdan beri şu iblisin söylediklerinden önce... | Open Subtitles | قبل أن نتوغل أكثر من ذلك, أريد أن أؤكد لك... منذ أن قاتلنا جنباً لجنب... ما قاله الشيطان قبل... |
| Seni temin ederim ki eğer bu işe iştirak edersen, buradaki yaşantın daha da kolaylaşır. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك أن إقامتك ستكون أسهل إذا شاركت |
| Son dört yılda 3 büyük ajansla çalıştım ve Seni temin ederim ki, bizim sunduğumuz hizmetleri hiç biri sunamaz. | Open Subtitles | اشتغلت في 3 وكالات ضخمة في الأربع سنين المنصرمة ويمكنني أن أؤكد لك أن خدمتنا لا تضاهى |
| Hesap günü geldiğinde, tıpkı benimkinin Dunkirk'te geldiği gibi sizi temin ederim, Yarbay, gerçekten de çok kötü bir gün olabilir. | Open Subtitles | عندما يأتي يوم الحساب, مثلما أتى يوم حسابي في دانكرك بإمكاني أن أؤكد لك بأنه سيكون أكثر الايام حزناً ايها المقدم |
| Ayrıca sizi temin ederim ki bu artık hiç olmuyor. | Open Subtitles | وأستطيع أن أؤكد لك أنه لم يحدث الآن ولن يحدث |
| Ayrıca kaptanın, senin fikirlerine sandığından çok değer verdiğinden emin ol. | Open Subtitles | ويمكنني أن أؤكد لك أن القبطان يعلم قدراتك أكثر مما تعرفها أنت. |
| Seni temin ederim ki, bizimde önceliklerimiz aynı. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك أن لدينا نفس الأولويات |
| Ama ona karşi bu tehditleri savuran kişi her kimse Seni temin ederim, benimle bir alip veremedigi yok. | Open Subtitles | لكن مهما يكون الذي هدّده، أستطيع أن أؤكد لك .بأنه لا يهتم بي |
| Seni temin ederim, ben kendim bile o kadar iyi bir Tolstoycu değilim. | Open Subtitles | واسمح لي أن أؤكد لك أنني لست تولستوي جيد عن نفسي. |
| Cildinde hafif bir karıncalanma hissi duyacaksın ama Seni temin ederim, bu zararlı bir şey değil. | Open Subtitles | سوف أشعر ستعمل باحساس بالوخز طفيف في جلدك ولكن أود أن أؤكد لك ، انها ليست ضارة |
| Seni temin ederim ki bu son sefer olacak. Otto. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك سوف تكون هذه المرة الأخيرة |
| Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa Seni temin ederim, bu mesafeden bile seni öldürebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك أنه بمقدوري أن أقتلك من هنا إن كان هذا سيجعلك تشعر بالطمأنينة |
| Seni temin ederim, gemimize gelen herkes en üst seviyede ilgi ve saygı ile karşılanacak. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك أنه من ينضمّ لنا سيعامل بأفضل رعاية و احترام |
| sizi temin ederim, harcanan her çaba, ondan bilgi almak için yapılıyor. | Open Subtitles | يمكننى أن أؤكد لك نحن نبذل كل شىء لنحصل على معلومات منه |
| sizi temin ederim, Bay Cortez, bu bir şaka değil. | Open Subtitles | يمكنني أن أؤكد لك سيد كورتيز ، هذه ليست مزحة. |
| "patronun kim olduğunu biliyor.Ve, sizi temin ederim, o kişi biz değiliz" | Open Subtitles | وتعلم من هو المسؤول وأستطيع أن أؤكد لك , إنَّه ليس نحن |
| sizi temin ederim Dedektif Britten, bu bir rüya değil. | Open Subtitles | حسنا، يمكنني أن أؤكد لك محقق برتن هذا ليس بحلم |
| sizi temin ederim Dedektif Britten, bu bir rüya değil. | Open Subtitles | حسنا، يمكنني أن أؤكد لك محقق برتن هذا ليس بحلم |
| sizi temin ederim Dedektif Britten, bu bir rüya değil. | Open Subtitles | حسنا، يمكنني أن أؤكد لك محقق برتن هذا ليس بحلم |
| Ama sizi temin ederim ki bu ameliyatı yüzlerce kez yaptım. | Open Subtitles | لكن يمكنني أن أؤكد لك, أنني قمت بهذا الإجراء مئات المرات, |
| - emin ol önlemlerinin lüzumu yok. | Open Subtitles | بإمكاني أن أؤكد لك احتياطاتُك لن تكون ضرورية |