| Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها. |
| Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها. |
| Sana söylemek istediğim fikirlerden biri buydu. | Open Subtitles | هذه من بين الأمور التي وددت أن أخبرك بها |
| Hayır, bekle. Sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki. Fakat kelimeleri bulamıyorum. | Open Subtitles | هناك أمور كثيرة أريد أن أخبرك بها ولكني لا أجد الكلمات |
| Sana söylemek istediğim şeyler var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأمور التي أريد أن أخبرك بها |
| Ölme. Henüz değil. Sana söylemek istediğim şeyler var. | Open Subtitles | لا تموت , ليس الآن هناك أشياء , أريد أن أخبرك بها |
| Her şey kesinleşene kadar Sana söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن أخبرك بها حتى أتأكد منها |
| Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | عندي أشياء أريد أن أخبرك بها |
| Kurt, Sana söylemek istediğim bir şey var ve yüz yüze konuşmak istediğim için buraya kadar geldim. | Open Subtitles | (كورت) لدي شيء لأخبرك إياه، وأتيت إلى هنا لأنه نوع من الأشياء التي أود أن أخبرك بها وجهاً لوجه. |