| Merak ederdim, dokuz ay içinde bu grubu oldukları yerden alıp olmaları gereken yere nasıl götüreceğim? | TED | تسائلت، كيف يمكنني أن أخذ هذه المجموعة في تسعة أشهر من وضعهم الحالي إلى أين يجب أن يكونوا عليه؟ |
| Peki, çemberin alanını alıp aynı alana sahip bir kare nasıl oluştururum? | TED | ولكن كيف يمكنني أن أخذ مساحة الدائرة وإنشئ مربعاً بنفس المساحة؟ |
| Biraz sosis alabilir miyim? Annem çok sever. | Open Subtitles | هل يمكن أن أخذ بعض النقانق، إن أمى تحبهم جداً |
| Şerifin bürosu. Üzgünüm, yok. Not alayım mı? | Open Subtitles | مكتب المأمور، هو ليس هنا هل بالإمكان أن أخذ رسالة؟ |
| Bir sent bile paranızı almayı tereddüt bile etmeden reddiyorum efendim. | Open Subtitles | وأنا رفضتُ تماماً أن أخذ أيّ قرش من نقودك، يا سيدي. |
| Kertenkelesini kurutuyor. Not almamı ister misiniz? | Open Subtitles | هو فى سيارته الليزرد أيمكن أن أخذ رسالة؟ |
| Evlenme izni almadan on gün önce birliğime teslim oldum. | Open Subtitles | ذهبت إلى مركز قيادتي منذ 10 أيام قبل أن أخذ أجازة لأتزوج |
| Burda bir ton lazımlık var, madalyamı nereden alacağım? | Open Subtitles | حصلت على مجموع إجمالي أوعية التبول بالفراش هنا أين يمكن أن أخذ ميداليتي ؟ |
| Ama o zamana kadar ağzıma yalnızca sıvı alabilirim. | Open Subtitles | و لكن لذلك الحين أعتقد يجب علي أن أخذ . حمية سوائل |
| Şimdi bir kaç dakikanızı alıp size sistemin nasıl çalıştığını göstermek istiyorum. | TED | وماأريد أن أفعله هو أن أخذ دقيقتين لأريكم ، كيف تعمل في الواقع |
| Bu altın külçeyi alıp çocuklara gösterebilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانع أن أخذ هذة السبيكة وأريها لرجالى ؟ |
| Bilirsin, uyurken, sadece yastığı alıp ve... | Open Subtitles | تعرف,عندما تكون نائمة يراودني شعور أن أخذ وسادة و |
| Örnekler alıp bu hayvanı derhal ortadan kaldırmalıyım. | Open Subtitles | وفقاً لمركز مكافحة الأمراض يجب أن أخذ عينات و التخلص من هذا الحيوان حالاً |
| Bir buz kıracağı alıp göz bebeğine saplamak... | Open Subtitles | أحب أن أخذ قطعة من الثلج وألصقهافيمقلةعينه. |
| Sanırım bir fikir bulmuşlar. Bunu alabilir miyim? | Open Subtitles | أعتقد أنهم وجدوا فكرة جديدة هل يمكننى أن أخذ هذه؟ |
| İçki siparişlerinizi alabilir miyim , lütfen ? - Bana... | Open Subtitles | مرحبا, أنا براين هل لى أن أخذ طلبات مشروباتكم, من فضلك؟ |
| Hazır ayaktasınız, biraz daha meyve suyu alabilir miyim? Çok rahatım da. | Open Subtitles | بينما أنت بالأعلى , يمكن أن أخذ مشروب جديد إنه فقط انا مرتاحة هكذا |
| Ama, önce ben senin Sutherland'ini alayım. | Open Subtitles | لكن قبل هذا , أريد أيضاً أن أخذ السوثرلاند |
| Evet, ben büyük ve ünlü yemeğinizden alayım... - ...müşterim de en iyi bifteğinizden istiyor. | Open Subtitles | نعم , أريد أن أخذ أفضل شيء لديك و موكلي هنا |
| Düşündüm de, lise diplomamı almayı denemeliyim. | Open Subtitles | كان هناك شئ يحيط بهذا الشاب أنا فكرت أن أخذ شهادة الثانوية |
| Annem Max'i yuvadan almamı istedi. Yine. | Open Subtitles | ماما تريدنى أن أخذ ماكس من الحضانة 00مرة أخرى |
| Eğer bu masadan sipariş almadan ayrılırsam 20 dakika içinde bir daha gelmem. | Open Subtitles | إذا ذهبت من على هذه الطاولة دون أن أخذ طلبكم فلن أعود قبل 20 دقيقة |
| Kısa bir sunum için bir dakikanızı alacağım. | Open Subtitles | إنه مجرد فطور متأخر عفوا. أيمكنني أن أخذ دقيقة من وقتك |
| Buzdolabından bir şey alamadım ama aldığım ücreti kullanırsam bunları size alabilirim. | Open Subtitles | لا استطيع أن أخذ كل شيئ من الثلاجة لكني لا يمكنني الإفلات من العقاب يجب ان ادفعها بعلاوتي |