| Bir şeyleri değiştirmek istediği için öldürüldüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم قتلوه لأنه أراد أن يغيير الأشياء |
| Diz boyu çorapları sana her gün giydirdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن أصدق أنهم سيجعلونك ترتدين جوارب الركبة الطويلة هذه كل يوم |
| Bize bu şekilde arkalarını döndüklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | أن فقط لا أستطيع أن أصدق أنهم انقلبوا علينا بهذا الشكل |
| Bu kadar kızdıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم منزعجون إلى هذه الدرجة. |
| Televizyonda böyle bir şey gösterdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنهم عرضوا هذا بالتلفاز من الأساس |
| Onları aramayı durdurduklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | والأخبار تقول لا أستطيع أن أصدق أنهم توقفوا عن البحث. |
| - Hala bunu yaptıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم مازالوا يفعلون ذلك |
| Onun vurulduğuna, öldüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم أطلقوا عليها النار ، وانها ميتة |
| İnanamıyorum, bizi kahrolası bir Naziyi almak için Alman bölgesine indiriyorlar. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم إنزال لنا داخل الأراضي كراوت لانتزاع النازية الملعون. |
| Tanrım, bana daha önce bundan bahsetmediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | الله، لا أستطيع أن أصدق أنهم لم يقولوا لي عنه. |
| - Pembe dizi seyretmiyorum dediğin kısmı koymadıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | نجاح باهر، لا أستطيع أن أصدق أنهم لم يضعوا في الجزء... ... حيث قلت لك لم مشاهدة المسلسلات. |
| Gelmediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنهم ليسوا هنا. |
| Aradıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنهم إتصلوا. |
| Hala bunu eve getirmek için 20 dolar istediklerine inanamıyorum | Open Subtitles | ما زلت لا أستطيع أن أصدق أنهم يريدون 20 $ لتسليم هذه الاشياء. |
| Bizi silip atacaklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم سيزيلوننا |
| Evet, Restoranda olmadığına inanamıyorum. Onu, yanımda getirdim sanıyordum. | Open Subtitles | أجل,لا يُمكننيّ أن أصدق أنهم ليسوا بالمطعم، ظننتأننيّأتيتبهم معي ... |
| Evet, Restoranda olmadığına inanamıyorum. Onu, yanımda getirdim sanıyordum. | Open Subtitles | أجل,لا يُمكننيّ أن أصدق أنهم ليسوا بالمطعم، ظننتأننيّأتيتبهم معي ... |
| - Bizi görmediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم لا يرون لنا. |
| Barb'ı öldürdüklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنهم قتلوا اذع. |
| Her şeyin değiştiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | - لا أستطيع أن أصدق أنهم غيروه! |