| Sizi banyoya koyacaktım ama sizin için mahzuru yoksa burada kalın. | Open Subtitles | في الحقيقة أردت أن أضعكم في الحمام ولكن هذا أفضل لكم |
| Olamaz. Sese bak. Sizi hemen yatırayım. | Open Subtitles | استمعوا لأصواتكم, يجب أن أضعكم في السرير |
| Sizi daha fazla tehlikeye atmak istemedim. | Open Subtitles | لم أشأ أن أضعكم في مزيد من الخطر أكثر مما فعلت بالفعل. |
| Sizi ilk günden buraya atmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أضعكم هنا من اليوم الأول |
| Sizi gözaltına almak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أضعكم جميعا رهن الإعتقال |
| Nasıl yani? Sizi radyo yayınına mı alayım? | Open Subtitles | لم أفهم تريدني أن أضعكم على الهواء؟ |
| Verbanski Sizi eğitmemi istedi. | Open Subtitles | فيربانسكي" تريدني أن أضعكم" في المستوى المأمول |
| Odama herhangi bir referans ya da kimlik sunmadan geliveren ve Sizi Kont Olaf'a emanet etmemi öneren o garip giyimli danışmanı en baştan hiç dinlemesem daha iyi olacaktı sanki. | Open Subtitles | أعتقد أنني أخطأت بالإصغاء إلى ذاك الاستشاري غريب الملابس الذي دخل مكتبي من دون مراجع أو ما يثبت هويته والذي اقترح أن أضعكم في رعاية الكونت "أولاف". |