| Onunla kahve içmek için buluşmuştum, çünkü aranızın iyi olduğundan emin olmak istedim ve böyle bir şey yapacağını asla düşünmezdim. | Open Subtitles | لقد كنت أتناول القهوة معه، لأنّني أردت أن أطمئن على علاقتكما معاً ولم أعتقد أبداً بأنّه قد يفعل ذلك |
| Geri döndüğünden ve iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | وددت أن أطمئن على سلامة عودتك |
| Önce Lola'nın iyi olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أولاً أود أن أطمئن على (لولا). |
| Böyle sürpriz yaptığım için üzgünüm. Sadece babamı kontrol etmek istemiştim. | Open Subtitles | . آسف لمفاجئتك . أنا أردت فقط أن أطمئن على والدي |
| Sadece dün gelen çocuğun durumunu kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أطمئن على حال الطفل الذي جاء بالأمس |
| Çocuklarımı kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | اريد أن أطمئن على أولادي |
| Hastamı kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | علي أن أطمئن على مريضي. |
| Bende ufaklıkları kontrol etmek istedim. Nasıllar? | Open Subtitles | لقد احببت أن أطمئن على الأطفال |
| Şimdi pansumanını kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | . يجب أن أطمئن على حالتها الآن |
| Son durumu kontrol etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أطمئن على حالة أشياء معينة |
| Şu anda konuşamam. Frank'i kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني الآن يجب أن أطمئن على (فرانك) |
| - Maura'yı kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | - " يجب أن أطمئن على " مورا |