| Gail annesinin bu akşam geleceğini öğrendiğinden beri inme indi. | Open Subtitles | قيل لديه شلل منذو أن عرفت أن أمها ستأتي الليلة |
| annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi. | Open Subtitles | قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم |
| Geçmişte olanları ima ediyorsan, annesinin yine yanlış anlama riskine gireceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | لو أنكما تشيران إلى الماضي فأشك أن أمها ستخاطر ثانية بسوء فهمها |
| Gerçek annesinin asla bir daha ona dönmeyeceğini nasıl anlatabilirsiniz annesine benzer başka bir kadının ona gideceğini? | Open Subtitles | كيف يمكنها أن تفهم أن أمها الحقيقية لن تعود مرة أخرى و لكنها ستكون امرأة أخرى تشبهها تماماً ؟ |
| O zaman annesi de bana yalan söylüyor öyle mi? | Open Subtitles | وأعتقد أن أمها تكذب علي أيضا، اليس كذلك ؟ |
| annesinin hiçbir şeyi sallamadığı gibi bir izlenime kapılabilir. | Open Subtitles | ربما يكون لديها إنطباع خاطىء أن أمها تمارس الجنس |
| Telefonu birkaç yüz defa çaldırdım. Sonra annesinin şehir dışında olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | الهاتف دقّ حوالى مائة مرة وتذكرت أن أمها خارج المدينة |
| Psikoloğuna göre sadece annesinin hasta olduğunu hatırlıyormuş. | Open Subtitles | وفقاً لكلام الطبيب النفسي ، إنها تتذكر فقط أن أمها كانت مريضة جداً |
| 6 yasinda bir çocuga annesinin isteyerek gittigi nasil söylenir? | Open Subtitles | كيف أخبر فتاة في السادسة من عمرها أن أمها أختارت ذلك بنفسها |
| annesinin, Mary Banner'ın kaybolmasıyla alakası olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن أمها كانت من أحدى الشباب0000 |
| Bayan, annesinin üç gün önce bizim dostlara benzeyen iki kişiyle.. | Open Subtitles | السيدة تقول أن أمها قد أختفت منذ ثلاثة أيام ...مع شخصين |
| Bizden duymayın ama her kızın hayatında öyle bir an vardır ki annesinin kendisinden daha beceriksiz olduğunu bildiğinin farkına varır. | Open Subtitles | لا تقولوا لأحد أنني أخبرتكم لكن بحياة كل فتاة تأتي لحظة تدرك فيها أن أمها |
| Hastanın annesi kendisi 7 yaşındayken göğüs kanserinden ölmüş. annesinin hasta olduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | والدة المريضة ماتت بسرطان الثدي والمريضة في السابعة من عمرها ولم تعرف حتى أن أمها مريضة |
| annesinin bir psikiyatrik hemşiresi tarafından sorgulandığı yazıyor Aziz Luke Hastanesi'nde. | Open Subtitles | يَقول هنا أن أمها إستجوبت . . مِن قِبل ممرضة نفسية في القديس لوك. |
| Geçen gün bana annesinin kalp rahatsızlığı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ذلك اليوم أخبرتني أن أمها تعاني من أزمة قلبية |
| annesinin size cinayet tuzağı kurdğundan bize neden bahsetmediniz? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرنا أن أمها أوقعت بك في جريمة قتلها؟ |
| Sadece annesinin seninle çıkarak yapılabilecek en kötü seçimi yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | أنها تعتقد أن أمها تزيل قاع البرميل لـ مواعدتها لك |
| Gerçek annesinin hala hayatta olabileceğini, adını bildiğimizi ama bunun dışında bir şey bilmediğimizi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن أمها بالولادة ربما تكون مازالت على قيد الحياة و أنّ لدينا إسم، و لكن فيما عدا ذلك لا نعرف الكثير |
| Evet, annesinin onu merdivenden ittiğini iddia eden boyun travmalı bir hasta var. | Open Subtitles | لديّ مريضة مصابة بعُنُقِها تقول أن أمها دفعتها من السلالم |
| O zaman annesi de bana yalan söylüyor öyle mi? | Open Subtitles | وأعتقد أن أمها تكذب علي أيضا، اليس كذلك ؟ هل كذبت ؟ |